Kâbe'de herkes öz kardeş gibi yardım ediyor

Hac vazifelerini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacı adayları her anlarını ibadetle geçiriyor.

Büşra Erdal'ın haberi

Hac vazifelerini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacı adayları her anlarını ibadetle geçiriyor. Öyle ki Kabe'nin etrafı gece de gündüz de mahşer kalabalığında. Bu manevi atmosferi anne babalarıyla ibadet eden çocukların duaları güzelleştiriyor. Iraklı, Endonezyalı, İngiliz, Amerikalı Müslümanların aynı safta namaz kılması, hurmasını, zemzem suyunu paylaşması ise kardeşliğin simgesi.

Kâbe'nin gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı. Mekke'deki ilk günümüzde akşam saatlerinde bıraktığımız Kâbe'ye ikinci gün sünnet sevabı için umreye niyet ederek gece 24.00 sıralarında tekrar varıyoruz. Bir akşam öncekini aratmayacak kalabalık var Kâbe'de.

Dünyanın 24 saat güneşin etrafında dönmesi gibi milyonlarca Müslüman da aralıksız Kabe'nin etrafında pervane misali tavaf yapıyor. Gece ışıklara bürünmüş Mescid-i Haram'da binlerce Müslüman'la sabahı beklemenin keyfi ise bambaşka.

Bu manevi atmosfere bir de anne babalarıyla ibadete dahil olan çocukların duaları ekleniyor. 2 yaşlarında bir kız çocuğu babasının omuzuna başını dayamış tavaf sırasında uyuyor, bazen uyanıp çevresine bakınıyor. 5 yaşındaki bir erkek çocuk da ihrama girmiş, saatler gece yarısını gösterdiğinde Safa ile Merve tepeleri arasında sa'y yapıyor.

Tavaf ve sa'yı gerçekleştirip en son duadan sonra bir tutam saç kesip ihramdan çıkıyoruz. Ve bundan sonra, birbirine kardeş, birbirine dost insanlar arasında sabahı beklemek kalıyor bize. Oturup dua ederken, Kur'an okurken birden bir hurma tabağı uzanıyor, bir başkası zemzem dolu bardağını veriyor.

Bekleme sırasında kadın hacı adaylarının arasında dolaşıyorum. Saf tuttuğum kadınların ne kadar renkli olduğunu ise tanışınca anlıyorum. Irak'tan Amal, Sudan'dan Amira, Endonezya'dan Rashidah, İran'dan Zübeyde... Önce kısa cümlelerle Arap Baharı gibi güncel konuları konuşuyoruz.

Ancak asıl mevzu hac ibadeti ve güzellikleri. Bütün cümlelerimiz hacca çıkıyor. Hacla ilgili onları en çok neyin etkilediğini soruyorum. Irak'tan Amal cevap veriyor: "Hac sırasında herkes kız kardeş, erkek kardeş gibi. Her zaman birbirine yardım ediyor."

"Sudan, Irak, Endonezya ve Türkiye olarak yan yana namaz kılıyoruz, dua ediyoruz. Bu çok büyük bir olay, çok büyük nimet." diyen Amal, Mescid-i Haram'daki cemaatin küçük bir bölümündeki İslam'ın bu çeşitliliğine hayranlığını aktarıyor.

Amira, "Burası Haşr meydanı gibi." diyerek cinsiyet-ırk ayrımı olmadığına işaret ediyor. Bu kısa sohbetten sonra herkes kendi alemine dönüyor. Kimi namaz kılıyor, kimi Kur'an-ı Kerim ya da dua okuyor.

Teheccüd, sabah ve cenaze namazının ardından Kabe'den ayrılma zamanı geliyor. Her ne kadar ayrılmak zor olsa da hacı adayları bir dahaki Kabe ziyaretine kadar dinlenmek için otele dönüyor.

Zaman

Güncel Haberleri