Kaçırılmayacak Kur'an-ı Kerim sergisi

Türk İslam Eserleri Müzesi, yaklaşık 4 aydır '1400. Yılında Kur'an-ı Kerim Sergisi'ne ev sahipliği yapıyor.

Esra Keskin'in haberi

Sergilenen eserler arasında 8. yüzyıla ait olan Kur'an'lar bile var. Birbirinden değerli 202 Kur-an'ın yer aldığı serginin sresi 1 şubata kadar uzatıldı.

Şimdiye kadar kim bilir kaç evliyanın gözü değdi, kaç padişahın elleri dokundu bu Kur'an-ı Kerimlere. Hangi mübarek zatlar gözyaşı döktü üzerlerine. Dilleri olsa da anlatsalar... Biz de dinlesek, gözlerimizle anlamaya çalıştığımızı, kulaklarımızla işitsek... Türk İslam Eserleri Müzesi'nde sergilenen 202 Kur'an-ı Kerim'den söz ediyoruz. Kimi Osmanlı dönemine ait, kimi İslam'ın dalga dalga yayıldığı, binlerin şahadet getirdiği yıllara. Aralarında yangından kurtarılanlar da var, yok olmak üzereyken sahip çıkılanlar da. Her biri üzerinde yıllarca emek sarf edildi. Türlü zorluklarla günümüze getirildi. Kur-an'ı Kerim'in indirilişinin 1400. yılında ziyaretçileri ile buluşturuldu. Ama ne yazık ki bu sergi beklenen ilgiyi görmedi. Açıldığı 5 Eylül'den, yani Kadir Gecesi'nden bu yana toplam ziyaretçi sayısı 88 bin ile sınırlı kaldı. Üstelik bu rakamın neredeyse yarısı yabancı ziyaretçilerden oluşuyor.

İşin ilginç yanı sergiye çeşitli ülkelerden, Amerika'dan bile talep varken asıl vatanında hak ettiği değeri bulamaması. Velhasıl bu değerli eserlerin görülebilmesi için artık son günler. 1 Aralık'ta kapatılması planlanan sergi, son ziyaretçilerini ağırlamak için 1 Şubat'a kadar uzatıldı.

Yıldız Holding'in sponsorluğunda açılan Kur'an-ı Kerim sergisinin en önemli yanı İslamın ilk dönemlerine ait Şam evraklarına ev sahipliği yapması. Yani sergide Peygamber Efendimiz'in vefatının üzerinden 100 yıl bile geçmediği dönemlere (8. yy. başları) ait Kur'an-ı Kerimleri görebilecek olmanız.

Şam evraklarının bugünlere gelmesinin yürek burkan bir hikâyesi var. Birinci Dünya Savaşı'na (1914) kadar Şam'da Emeviye Camii'nde bulunan 8., 9., 10. yy.'a ait Kur'an-ı Kerimler, 1815'te bu camide yangın çıkmasıyla ciddi anlamda zarar görüyor. Birçoğu yanıyor, bazıları da tahrip oluyor. 1914'te Türkiye'den Şam'a giden bir kütüphanenin mütevelli heyeti, camide Kur'anların harap vaziyette olduğunu görüyor ve 250 bin sayfa Kur'an'ı, 33 sandığa koyarak İstanbul'a getiriyor. Topkapı Sarayı'nda kötü durumda olanlar ayrılıyor. 1913 yılında da Evkaf-ı İslamiye Müzesi'ne (Türk İslam Eserleri Müzesi) gönderiliyor.

Kur'an-ı Kerim sergisinde görülmesi gerekenler

1) En eski tarihli Kur'an-ı Kerim sayfası: En eski tarihli Kur'an-ı Kerim'den ne yazık ki 2 sayfa, 21 satır günümüze ulaşabilmiş. Bu yapraklarda Mümtehine Sûresi'nin 7-13, Saff Sûresi'nin 1-14, Cum'a Sûresi'nin 1-11, Münâfikûn Sûresi'nin 1-9 ayetleri yer alıyor.

2) 10. yy.'a ait hattatı ve tarihi belli Kur'an-ı Kerim: Hattatı belli olan en erken tarihli Kur'an-ı Kerim, 10. yy.'a, Abbasi dönemine ait. Hattat Muhammed b. Ahmed b. Yasin b. İsbehan tarafından yazılan bu eser 4 cilt halinde. Bu eserden önceki Kur'an-ı Kerimlerin tarihleri çeşitli bulgular ile tespit edilmiş. Ancak bu eserin tarihi; Miladi 993 şeklinde belirtilerek net olarak veriliyor.

3) Vakfedilen en eski Kur'an: Bir Kur'an-ı Kerim'in vakfedilmesi (bağışlanması) ile ilgili bilinen en eski kayıt da bu sergide yer alıyor. Abbasi döneminde, 9. yy.'ın başında yazılan bu Kur'an-ı Kerim'in, 870-878 yılları arasında Şam valisi olan Amacur tarafından vakfedildiğine ilişkin Arapça kayıt bulunuyor. Amacur, bu eseri Sur şehrindeki bir camiye vakfediyor. Tarihi açıdan çok önemli bir belge niteliği taşıyan bu eserde Taha ve Ali İmran Sûresi'nden ayetler yazılı.

4) SÛre başı tezhipli ve bezemeli ilk rulo Kur'an-ı Kerim sayfası: Sergide yer alan rulo Kur'an sayfası da tarihî anlamda çok önemli. Çünkü pek çok ülkede rulo Kur'anlar olmasına rağmen, sayfa başında levha tezhibi olan bir örnek yok. Sergide yer alan sayfada ise sûre başı çok güzel tezhipli bir çerçeve içine alınmış, bezemeler yapılmış. 9. yüzyıl Abbasi dönemine ait bu eserin ön yüzünde Fatiha Sûresi, arka yüzünde ise Enam Sûresi'nden ayetler yer alıyor.

5) Süslemeli ilk Kur'an: 8. yüzyılda yazılmış bu Kur'an-ı Kerim'de dikkat edilmesi gereken nokta, Kutsal Kitabın süslemeli ilk örneği olması. Yani Kur'an-ı Kerim'i daha güzel yapabilme gayretinin ilk göstergesi. 22. ve 30. cüzün yazılı olduğu bu eserin son 9 sayfasında süslemeler var. Sûre başlarına ve duraklara tezhipler konmuş. Ayrıca cildine de özen gösterilmiş. Ahşap üzerine deri çerçeve geçirilmiş. Bunlar deri iplikler ile birbirine bağlanmış.

6) Sultan II. Bayezid ve Sultan I. Mahmud'un mührü olan Kur'an-ı Kerim: Kur'an-ı Kerimlerin bir diğer özelliği de birden fazla kültürün sanatıyla bezenmiş olmaları. Örneğin Memlük sultanları, Abbasi döneminden kalma Kur'anları kendi sanatları ile ciltlemişler. Yani Kur'an sayfalarının yazımı Abbasiler (10. yy), cilt kaplamaları Memlüklüler (14.yy) tarafından yapılmış. Bu Kur'anlarda Sultan II. Bayezid ve Sultan I. Mahmud'un mühürleri de bulunuyor. Bunun yanında 10. yüzyılda yazılan Kur'an-ı Kerimlerin, Osmanlı Saray Nakkaşhanesi'nde tamir edilip ciltlendiği örnekleri de var.

7) Bugünkü Kur'an-ı Kerimlerin yazım stilinin ilk örneği: Bugünkü Kur'an-ı Kerimlerde bulunan yazım stilinin sahibi, 13. yüzyılın hattatlarından hattat Yakut el-Mustasimî. Bu hattat şu an tanıdığımız yazım stilinin ekolünü oluşturuyor.

8) Osmanlı'nın değerli hattatlarının eserleri: Süleymaniye Camii yapımı sırasında, birçok hattat cami için Kur'an-ı Kerim yazmaya başlıyor. Bu Kur'an-ı Kerimlerin hattatlarından Mehmed b. Şükrullah, Kadı Mahmud ve Behram'ın değerli eserleri de müzede yer alıyor.

9) Türbelere vakfedilen en değerli Kur'an-ı Kerimler de müzede: 1500'lü yıllarda hattat Ahmed Karahisari'nin kaleminden çıkan Kur'anlar çok kıymetliymiş. Karahisari'nin yazdığı; serlevhası, sure başları ve hizip gülleri tezhipli, Sultan II. Selim'e ait olan Kur'an-ı Kerim, Şehzade Mehmed öldüğü zaman onun türbesine vakfediliyor. Daha sonra 1914'te müzeye getiriliyor. Bu kadar değerli bir eserin türbeye vakfedilmesi Sultan II. Selim'in acısının ne denli büyük olduğunun bir göstergesi kabul ediliyor. Sergideki değerli eserlerden biri de Mihrimah Sultan'ın Şehzade Mehmed'in annesi Hürrem Sultan'ın türbesine vakfettiği Kur'an-ı Kerim.

10) II. Selim'in mührünün olduğu Kur'an-ı Kerim: II Selim'in mührüne İslami belgelerde çok nadiren rastlanıyor. Bu nedenle mühür araştırmaları için çok kıymet arz ediyor. Sergide sultanın mührünün bulunduğu bir Kur'an-ı Kerim de yer alıyor.

Zaman
 

İslam Haberleri