Kaddafi, El Kaide terörüne karşı savaştığını, bu savaşta Batı'dan destek beklediğini, zira savaşı kaybetmesi halinde Akdeniz'in İslami bir cihatla sarsılacağını ve Osmanlı korsanlarının Avrupa gemilerine fidye ödettiği zamanlara geri dönüleceğini söylüyordu.
'Ben burada Haçlıların bekçisiyim' diyordu adeta.
Şimdi, Batılılar insan haklarını bahane ederek petrol için Libya'ya füze yağdırmaya başlayınca, 'Haçlıların saldırısı altınayız' deyip Libya halkını cihada çağırıyor!
* * *
Evet, Libya Haçlıların saldırısı altında.
Evet, Neo-kolonyalistler Libya'nın servetini yağmalamak için harekete geçtiler.
Evet, 17 Şubat Devrim Hareketi emperyalist emellere alet ediliyor.
Evet, bu komployu boşa çıkarmak için mücadele etmek lazım.
Ama, hayır, zulümde Haçlıları aratmayan ve Libya'yı Haçlılardan evvel yakıp yıkan Kaddafi'nin komutasında bir cihad –hele Kaddafi için cihad- olacak şey değil.
İnşaallah bu işin sonunda hem Kaddafi devrilir hem de Haçlılar geri püskürtülür.
* * *
Ah Kaddafi!
Yaptığın "Halk Devrimi"ni halka armağan etseydin, halka saygılı olsaydın, halkın sesine kulak verseydin, halkı aşağılamasaydın, 'Benden akıllısı, benden yeteneklisi, benden yakışıklısı yok' deyip durmasaydın, Libya'yı kendi çiftliğin gibi görmeseydin, oğullarınla beraber halkın ensesinde boza pişirmeseydin, halkla arana "Muhaberat" duvarını örmeseydin, zindanları siyasi tutuklularla doldurmasaydın, onları işkence ve katliamdan geçirmeseydin, barışçı muhalefete geçit verseydin, icraatlarının ve iktidarının sorgulanmasına olgunlukla karşılasaydın, dünyanın en aşağılık polis devletlerinden birini dünyanın en demokratik devleti olarak pazarlamaya senin parlak zekânın bile yetmeyeceğini idrak edebilseydin, girdiğin yanlış yoldan vakitlice dönseydin, halkın sabrını taşırmasaydın, hiç değilse 17 Şubat Devrim Hareketi karşısında aklını başına devşirip kendine çekidüzen verseydin, korku duvarını aşıp ölümüne ayaklanan halkı ölümle korkutamayacağını anlasaydın ve 'Hepinizi gebertirim' diye meydan okumak yerine alttan alsaydın, "Hata ettim, af diliyorum, kendimi ve devleti düzelteceğime söz veriyorum, bana bir şans daha tanıyın" deseydin, ayaklanma devam ettiğinde de liderliği bıraktığını açıklasaydın, seçim sandığını kurdursaydın ve icabında şansını bir de serbest seçimlerde deneseydin, diktatörlüğün uğruna Libya'yı yakıp yıkmaya kalkmasaydın, hümanist kılıklı Batılı vampirlere gün doğurmasaydın... ne olurdu sanki?
Libya'nın düştüğü şu hale bak.
Mutlu musun şimdi?
Değilsen, bari şimdi çekil Libya'nın başından.
Bingazi'deki devrim hükümetiyle görüş, "Petrolü bu şerefsizlere peşkeş çekmeyeceğinize söz verin" de, o sözü al ve git artık.
Ters köşeye yatsın emperyalistler.
* * *
Allah, Libya halkının yâr ve yardımcısı olsun.
Yeni Şafak