Shov tvnin Var mısın Yok musun programında kaderin önceden yazıldığını ispat eden önemli bir olay yaşandı. Yarışmacı İlker, sondan ikinci tura iki mavi ve iki 500 bin YTLlik kutuyla girdi gördüğü sahne karşısında, Bu sahneyi üç gün önce rüyamda görmüştüm. Babam 22 numaraya dokunma demişti. Son iki kutuya 22 ve kendi kutum 8le girmiş ve rüyamdan mutlu bir şekilde uyanmıştım. Bu yüzden devam etmek istiyorum ve kutumda da 500 bin YTL olduğuna inanıyorum dedi.
Uzun bir süre kararsız kalan İlker, eşiyle de konuşup sonunda 91 bin YTLlik teklifi kabul etti. Daha sonra açtırdığı 4 ve 7 numaralı kutularda mavi renkleri açtırdı. Son ikiye de iki 500 bin YTL ile girdi. Böylece son ikiye 500 bin YTLlik kutuyla girme ihtimali gerçekleşmiş oldu. Ancak İlker, 91 bin YTLlik teklifi kabul ettiği için yarışmadan da bu miktarda ödülle ayrıldı.
Malumunuz kader, yaşadığımız olayların Allah tarafından bir kitapta önceden yazılmış olmasıdır. Ve bir Müslüman buna katiyen inanır. Yani, ilmi bir mesele değildir. İmani bir meseledir. Ve iman hakikatleri içerisinde yer almıştır. O nedenle müminler kaderden bahsederken kadere iman konusunda şüpheleri olduğundan değil, sadece kadere imanın ne anlama geldiğinin izahını yapmaya çalışmışlardır.
Risale-i Nur Eserlerinden Sözler adlı eserin 26. sözün de bu mesele herkesin anlayacağı bir dille izah ve ispat edilmiştir. Meraklılarını o risaleye havale ediyoruz.
Hem kader anlatılırken, mutlaka cüz-i iraden de bahsedilir. Yani, kadere imanı münhasıran/tek başına anlatarak açıklanması zordur. Anlatmak imkânsızdır. İkisi bir anlatılmalıdır. Çünkü insanın hayatını iki kategoriye ayırırsak biri geçmiş, diğeri gelecek, kader geçmişe bakar ve geçmişi ilgilendirir, ama cüz-i ihtiyari ise geleceği ilgilendirir ve geleceğe bakar gelecek için kullanılmalıdır. Yani bir olay yaşadıktan sonra kaderimizde vardı diyebiliriz. Yaşanmamış herhangi bir olayı kaderimizde bu var mecbur çekeceğiz demek inancımıza uygun düşmez.
Bizim gelecekte neler yaşayacağımızı bilmememiz Allahın da bilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Allah (cc) ilmi ezelisinde geçmiş ve gelecekte ne varsa, ne yaşanmış veya yaşanacaksa elbette bilir. Bildiği içinde bir kitapta (Levhi Mehfuzda) yazmıştır. Biz Müslümanlar buna bu şekilde inanırız.
İşte dünkü olay kaderin önceden yazıldığına en güzel bir delil teşkil etmektedir. Bu gibi sadık rüyalar kaderin ispatıdır. Birçok insan buna benzer rüyalar görmüştür.
Bir olay yaşanmadan üççün önce nasıl görülebilir? Bir hadise yaşanacak ki, bilinsin ve çekimi yapılıp gösterime girsin. Demek ki, bu olay da olduğu gibi her olay Allah (cc) tarafından önceden bilinip görüldüğü için yaşanmış gibi çekimleri yapılmış ve Levh-i Mahfuza kaydedilmiştir. İşte insan, o yazılanı ve kaydedilen CDyi izlemektedir. Ancak, sadece müsaade edildiği nispette izlemektedir. Yani, her insan her yazılanı istediği zaman yaşanmadan önce rüyasında görüp izleyemez. Gösterildiği kadarını görebilir. Bu da o insana Allahın bir lütfudur.
Yarışmacı İlker anlattığına göre geçirdiği hayatta birçok sıkıntılar yaşamış ve bir müddet önce babasını kaybettiğinden baba hasretiyle karışık bu sıkıntılarını da birleştirerek duada bulunmuş. Allah (CC) onun bu duasını kabul edip babasını rüyada imdadına göndermiş. Apaçık gördüğü halde cesaret edemediği ve çevrenin etkisinde kaldığı için de istenen sonuca gidememiş ancak bir miktarda olsa para kazanmış Bu miktar ona yeter sanırım. Gitmiş olsaydı sadece biraz daha fazla para kazanmış olacaktı. Ama kazandığı miktar dertlerine derman olmuştur.