Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu özellik ve güzelliklere şükredip, Allah'ın ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir işaretidir.
Bunun için hayati ve zaruri bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu değiştirme yoluna gitmemek lazımdır. Bir zaruret yokken insan bedeni üzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (a.s.m.), "başına ilave saç takana, cildine dövme yapana ve yaptırana, güzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara", Allah'ın yarattıklarını değiştirdikleri için, ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş Ve ikazda bulunmuştur.(1)
Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek yüzünde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabii şeklinden çıkarmanın, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Çünkü diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslında olmayıp sonradan biten yüzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesinde bir mahzur görülmemektedir.
Aynı şekilde insan saçından yapılmış olan peruk takmak da sünnette yasaklanan şeyler arasında bulunmaktadır. Ancak kadınların hayvan tüy ve kılından, bitkiden veya suni malzemelerden bir şey eklemelerinin, bunlardan yapılmış peruğu kullanmanın caiz olabileceği kaynaklarda belirtilir.(2)
Fakat, kadının başına taktığı bu çeşit şeyleri ancak kocası ve kendisine nikâhı düşmeyen yakın erkek akrabaları yanında takabilir. Onun dışında yabancıların içinde hangi maddeden yapılmış olursa olsun peruk kullanması caiz olmaz.
Kadının saçını kesip kesmeyeceği hususunda da yapılan işin ve taşınan niyetin mahiyetine göre hüküm farklılık arz eder. Saç kadının süsü ve tabii ziynetidir. Kadını erkekten ayıran mühim bir unsurdur. Bu itibarla kadın saçıyla bir bütünlük meydana getirir. Bundan dolayı saçını mazeretsiz olarak kesip kısaltan kadın erkeğe benzemiş olur. Nitekim, gerek kılık kıyafeti, gerekse tavır, hareket ve yaşayışıyla erkeğe benzeyen kadınları veya kadına benzemek için özenen erkekleri Peygamber Efendimiz (a.s.m.) iyi karşılamamış, bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Allah, kadınlardan erkeğe benzemeye özenenleri ve erkeklerden de kadınlara benzemeye çalışanları rahmetinden uzak kılsın." (3)
Ancak bir özürden veya hastalıktan dolayı saçını kesen ve kısaltanın durumu elbette ki değişiktir. Bakımında, kurutmasında zorluk çeker, erkeğe benzeme gibi bir niyet taşımazsa, kadının kulak yumuşağına kadar saçını kısaltmasında bir mahzur yoktur.(4)
Zaten tesettür icabı, kadının saçını kocasından, baba ve kardeşi gibi yakın akrabalarından başkası görmemektedir. Böylece başkalarına saçını göstermekten doğan mahzur da ortadan kalkmış olur.
Saç ve sakal boyamasına gelince; şimdi olduğu gibi, Peygamberimizin zamanında Yahudi ve Hristiyan ihtiyarları beyazlaşan saç ve sakallarını boyamazlardı. Bunu hoş karşılamayan Peygamber Efendimiz,
"Şüphesiz, Yahudi ve Hristiyanlar saç boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz." buyurmuştur.(5)
Saç ve sakalı boyamanın sünnet olan şekli, kına ve kırmızı siyah karışımı (çivit otu gibi) nebati boyalarla boyamaktır. Peygamberimizin bu husustaki sözleri emir değil, teşvik ve tavsiye şeklinde telakki edilmişti. Pek çok İslam ulemasına göre saçı siyaha boyamak mekruh görülmüştür.(6) Bu meselede kadınlar için bir sınırlama yoktur. Onlara her türlü süslenme meşrudur.
Dipnotlar:
1. Nesei, Zinet: 22,73; Müslim, Libas: 119-120;
2. el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358.
3. Ebû Davud, Libas: 31.
4. el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358.
5. Müslim, Libas: 80.
6. Ayni. Umdetü'l-Kari, 22: 50-51.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet