Akıllı telefon, tablet ya da oyun konsolları... Oyun oynuyor, video izliyorlar, uzun süre gözlerini ayıramıyorlar. Çocukların en büyük bağımlılığı artık dokunmatik ekranlar.
"Aileler kalpten kalbe iletişimi unutuyor"
Peki ne oldu da çocuklar dijital dünyanın içine bu kadar girdi?
Gedik Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Billur Çakırer, ailelere konuyla ilgili görev düştüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Ailelerin çoğunda ihmalkarlık görüyorum ben. Birçoğu bilişsel yeteneklere ya da becerilere önem verdiği için çocuklarıyla beyinden beyine iletişim kuruyor ama kalpten kalbe iletişimi unutuyorlar. O boşluğu da bence bu teknolojik araçlarla dolduruyorlar."
Çocuklarla diyalog önemli
Konu, İstanbul'da devam eden TRT Çocuk Medyası Konferansı'nda tartışıldı. Bu durum uzmanlar tarafından kısaca "dijital ebeveynlik" olarak adlandırılıyor. Yani önce dijitale olan bağımlılığın karşılıklı olduğunu kabullenmek gerekiyor.
Billur Çakırer'e göre, ebeveynlerin birçoğu dijital bağımlı olduğunu fark etmiyor:
"Çocuklarının bağımlılığından şikayetçi ebeveynlerin birçoğu da aslında kendileri bundan muzdarip. Ama bunları çocukları üzerinden fark ediyorlar çoğunlukla."
Sorunun çözümü, içerikleri kontrol etmekten geçiyor. Anahtar kelime ise; diyalog.
Çakırer, çocukları oyundan koparmanın doğru bir davranış olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Birçok oyunda, özellikle online oynanan oyunlarda güvenlik açıkları var ve çocuklar bunların farkında değil. Belki de onlara çok basit bir dille bağımlılığın fizyolojisini anlatarak, neye yol açabileceğini anlatarak, böyle bölye diyalog kurarak biraz ilerlememiz lazım. Yani elinden çekip almak kesin çözüm değil."
TRT Haber