KANADOĞLU VE ŞAHİN
10. Dalga birçok bilinmeyeni de ortaya çıkarıyor.
Hayır hayır; Eski Özel Harekatçı İbrahim Şahinin evinde ele geçirilen krokilerden bahsetmiyoruz!
Gölbaşında yapılan kazıda ele geçirilen 2 lav silahı, 10 el bombası, 30 değişik tipte bomba ile suikast silahı Uzi mermilerden de bahsetmiyoruz.
Ya?
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlunun gözaltına alınan İbrahim Şahinin Susurluk davasından hüküm giymesinde etkin rol oynadığından bahsediyoruz.
Yani, Kanadoğlu, Şahini bir dönem cezalandırmış.
Tarih, ilginç rastlantılarla dolu.
Asıl ilginçlik, derinlere inildiğinde ortaya çıkacak.
ANAHTAR VE KİLİT
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Jaiver Solana: Türkiye Gazzede ateşkes için anahtar konumunda demiş.
Ya İsrail?
Kilit!
Yahut; Gordion düğümü!
AVRUPADA ERGENEKON KILINCI
Toplum hafızasının 20 gün olduğunu söyleyen uzmanlar var.
Doğru-yanlış bilemem. Türkiyede gündemin sık sık değişmesi, kimi zaman, yapanın yanına kar kalması gibi bir pozisyon oluşturmuyor değil.
Tarih bunun için var. Tarih, bir toplumun hafızasıdır ve geleceğe köprü kurar.
10. Dalga aktörlerinden MGK eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç gözaltına alınınca, onun Avrupanın göbeğinde söylediği sözler aklımıza geliverdi.
Neler söylemişti bir bakalım:
İslamda hacı hoca yoktur. Bunlar yanlış şeylerdir.
Dünyanın hiçbir yerinde rastlamadığım bağnazlığı, Brükselde Schaerbeek semtinde gördüm. Dünyada bayanların, pantolon üzerine etek giydiği tek yer burası. Bu tür giyim şekli Anadoluda bile yoktur.
Hatırlayın. Bu sözlerden sonra gazeteler ortamın bir anda gerildiğini yazmıştı. Hatta, bir dernek temsilcisi tepkisini şu sözlerle dile getirmişti:
Beyefendi 32 senedir Schaerbeekte yaşıyorum. Tek Türk kadınını böyle giyindiğini görmedim.
Kılınç özür dileyerek yerine mi oturdu?
Tam tersi. Kükremiş bir sel gibiydi. Yumruğunu masaya vurdu:
Susun yobazlar, bağnazlar. Aymazlar, susun!
Şaşırmayın, aynen böyle.
Bir öğretmen de bunun üzerine:
Beyefendi burayı kışla, bizi de erat mı sandınız? Ne demek sus, ne demek yobazlar! Ne demek bağnazlar! Ben liseyi Türkiyede bitiren, üniversiteyi Belçikada okuyan İslam komisyonunda görevli, 18 Mayıs seçimlerinde milletvekili adayı bir şahıs olarak sizin bu konuşmalarınız şiddetle kınıyor, yakıştıramıyorum!
Kılınç özür diledi mi?
Yine hayır!
O bu alışık olmadığı demokratik tepki karşısında, ABye gireceğimize dair ümidim yok diyerek kestirip atmış
Avrupanın göbeğinde Kılınç gibi sözler sarf eden paşa, şimdi ise susmayı tercih ediyor.
Susmak kimi zaman çok şeyi anlatmaktır.