Kar için söylediğiniz bu sözler imanı kaybettirebilir

Rahmetin görülmemesi ve kullanılan suçlayıcı ve uçuruma götüren cümleler, imana zarar verebiliyor

Kevser Kulaksız'ın haberi:

Bahar aylarında tüm canlılar için âb-ı hayata ve rahmete dönüşen kar ve yağmur, insanlardan kaynaklanan hatalar sebebiyle bazı sıkıntılara sebep olabiliyor. Ancak, yaşanan sıkıntılardan dolayı perde arkasındaki rahmetin görülmemesi ve kullanılan suçlayıcı ve uçuruma götüren cümleler, imana zarar verebiliyor.

‘Beyaz çile dün yolları kapattı’, ‘Sel, Trakya’da 3 can aldı’, ‘Beyaz kâbus, tüm yurdu etkisi altına aldı’… Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin hemen her yerinde görülen yoğun kar yağışı ve yağmur, yazılı ve görsel medyada bu cümlelerle yer aldı. Günlük hayatta çokça duyulan ve dilimize sıradan sözler gibi yerleşen bu cümleler, nereye uzandığı düşünülmeden kullanılıyor. Oysa ‘İnsanı Uçuruma Götüren Sözler’ kitabının yazarı Mehmet Paksu, bu tür cümlelerin imana zarar verdiğini söylüyor. İnanan bir insanın her konuda olduğu gibi imanî meselelerde de dilinden dökülen sözlere dikkat etmesi gerektiğini belirten Paksu, “İnsan şayet umursamaz bir biçimde, sözün nasıl bir sonuca varacağını düşünmeden imana aykırı sözler söylerse, imanını kaybedebilir.” uyarısında bulunuyor. Paksu, böyle bir hataya düşmemek için de kişinin, sözlerini titizlikle seçmesini tavsiye ediyor.

Basında yer alan haberlerde sıkça duyduğumuz ve yaşanan olumsuzluklar sebebiyle suçlayıcı ifadelerin kullanıldığı insanı uçuruma götüren bu sözler, zamanla kanıksanıyor. Yazar İhsan Atasoy da bu kanıksamaya işaret ederek, insanların birtakım zorluklarla karşılaştığında olayları felaket olarak değerlendirdiğine işaret ediyor. Atasoy, özellikle yoğun kar yağışının ardından ‘kar çilesi’, ‘kar engeli’ gibi gazete başlıklarıyla rahmet vesilesi kar nimetinin, afet gibi değerlendirildiğini söylüyor.

Karın, insanı birtakım mağduriyetlere sürükleyen bir yanı olsa da arkasından birçok bereket ve tatlı nimetler getirdiğini kaydeden Mehmet Paksu ise bu sözlerin olayın sadece dış yüzünün görülmesiyle söylendiğini aktarıyor. “Arka planda insanlar için hazırlanmış nimetler yumağı var.” diyen Paksu, habercilerin manşet ve spot çıkarırken haberlerini inanç ve iman bağlamında da değerlendirmesi gerektiğini söylüyor. Paksu, “Kar ve yağmuru kâbus, felaket, çığ gibi göstermek, rahmet mesajından uzak bir bakış açısıdır. Haberleri müspet bir yaklaşımla yazmak gerekir.” diyor. Paksu, Allah’ın verdiği nimetlerin şükürle anılması gerektiğini belirtiyor. İhsan Atasoy, kar, yağmur gibi doğal olayları, Allah’ın Celal ve Cemal isimlerinin birlikte tecellisi olarak yorumluyor.

Atasoy, “Soğuk rüzgâr ve yoğun kar yağışıyla yolların kapanması gibi olaylar Allah’ın Celal ismini ifade ederken; bunun arkasındaki rahmet, karların dantel gibi her birini tevhit mührü halinde yeryüzüne bir meleğin indirmesi de Allah’ın Cemal ismini ortaya koyan çok önemli bir noktadır.” diyor. Karın, zahmetli tarafları olsa da rahmet taraflarının çok daha fazla olduğunu niteleyen Atasoy, olayların Bâtıni cephesi ve manevi boyutuna bakıldığı zaman güzelliklerin temaşa edilebilip doğru kanıya varılabileceğini söylüyor. Atasoy, “İnsanlar bu noktalara bakamadıkları için ‘kar çiledir, kar problemdir’ gibi itikadımıza bile ters düşen cümleleri sarf edebiliyorlar. Allah’ın Cemal ve Celal sıfatına bakan her şeyde ayrı ayrı güzellik var.” şeklinde konuşuyor.

Zaman

Tefekkür Haberleri