Taş ocakları ve kum eleme tesislerinin çevreye verdiği zarardan dolayı ekolojisi bozulan Karadeniz Bölgesi’nde asırlık şimşir ağaçları da kurumaya başladı. Kuruyanların bir yıl beklemeden hemen kesilmesi ise şimşir ağaçlarını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getiriyor. Uzmanlar, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Artvin’den başlayarak Kastamonu ve Zonguldak’a kadar uzanan sahil şeridinde yetişen ağaçların hastalıklara karşı dayanıklı olduğunu dile getiriyor. Kurumanın sebepleri, son yıllarda bölgede görülen inşaat, taş ocakları ve kum eleme tesislerinde yaşanan hareketliliğe bağlanıyor.
TEMA Vakfı Rize İl Temsilcisi Nevzat Özer, taş ocakları ve santral inşaatlarının bölgedeki ağaç türlerini olumsuz etkilediğini söylüyor. Yaşları 400 yılı bulan Karadeniz’in şimşir ağaçlarının hiçbir mevsimde yaprak dökmemesi özelliğinin bu durumdan etkilendiğini belirten Özer’e göre, son birkaç yıldır bu ağaçlar yaprak döküyor ve kuruyor. Şimşir ağaçlarının kurumasının sebebinin mantar hastalığı olduğunu ifade eden Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu da, hastalığın araştırılması gerektiğini dile getirerek, “Doğu ve Batı Karadeniz’deki ormanları toplumun sigortası olarak korumalıyız. Bu yatırımların yeri doğal ekosistemler olmamalı.” diyor.
Artvin Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Yaşar Aksu ise ağaçları kurutan mantar hastalığının 2009 yılında Avrupa’dan Türkiye ormanlarına bulaştığını belirtiyor. Mantar hastalığının rutubetli ortamlarda yayıldığını kaydeden Aksu, bölgedeki endüstriyel hareketliliğin olaya etkisi olmadığı ancak dere tipi barajların nem oranını artırabileceği kanaatinde. Aksu, bakanlık ve bölge müdürlüğü olarak konuyla ilgili yürüttükleri tespit çalışmalarının önümüzdeki aylarda kamuoyuyla paylaşılacağını söylüyor.
Zaman