Kardeş kardeşte niye fani olsun?

Senai Demirci, Risale Haber okuyucuları için İhlas Risalesi’nin mihverini oluşturan 'tefâni düsturu'nu yazdı

Adem’e (as) secde etmek, Adem’e (as) secde etmekten ibaret değildir. Âdem (as) görünümündeki iradeye teslim olmaktır. Adem ki topraktan, sen ateş de olsan Adem’in toprağına değil, Adem’i topraktan var etmeyi tercih edene secde edersin.

Kâbe ki taştan, sen insan da olsan, Kâbe’yi “hürmetli ev” kılana, seni o taşa doğru yönelmeye emredene secde edeceksin. Başka türlü hesaplar soktun mu araya, “başka türlü” olursun, “Sen-ben “ davasına girersin.

Melekler ve İblis Rabblerine itaatlerinde Âdem üzerinden sınandılar. Melekler kazandı, İblis kaybetti. Şimdi de her birimiz o sınamadayız. Kardeşimiz “Adem”ler (ve tabii ki “Havva”lar da…) üzerinden Rabbimize imanımız ve teslimiyetimiz sınanıyor. İhlas Risalesi’nin mihverini oluşturan, üzerimize ağır bir yükümlülük olarak geldiğini bile fark edemediğimiz “tefâni düsturu” böyle bir sınanmanın ekseni…

Kardeşin kardeşte fani olması… Ama nasıl? Ama niye?

Yazının devamı için TIKLAYINIZ

Özel Haberleri