Risale Haber - Haber Merkezi
Kastamonu Belediyesi, Kastamonu Üniversitesi, Risale Akademi ve Kastamonu İlim Yayma Cemiyeti tarafından düzenlenen Kastamonu Lahikası Sempozyumu 17-19 Nisan 2015 tarihinde Kastamonu'da gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmalarını İlim Yayma Cemiyeti Kastamonu Şube Başkanı Fatih Köse, Risale Akademi Kurucu Üyesi Dr. İsmail Benek, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebeleri Mehmet Fırıncı ve Abdullah Yeğin ağabeyler yaptı.
Sempozyum Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün “Arşiv Belgeleri Işığında Bediüzzaman’ın Kastamonu Hayatı” konferansıyla başladı.
Açış konferansı'nda Rotterdam İslam Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz "Arşiv belgeleri ışığında Bediüzzaman'ın Kastamonu hayatını" belgelerle sundu. Bediüzzaman Said Nursi'nin Kastamonu'ya sürgün hadisesinin; Bakanlar kurulu, cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ve bizzat İsmet İnönü'nün ilgilendiği kararla Üstad'ın hapse alındığı gün 25 Nisan 1935 tarihinde kararnamenin çıktığını, Üstad'ın 30 Eylül 1943 yılına kadar Kastamonu'da kaldığını belgelerle anlattı. Ayrıca, 6 Aralık 1938 'de Kastamonu'yu ilk ziyaretinde "önemli işler idaresi" ismiyle bir birim kurularak Said Nursi'yle mücadeleye! başladığını belgelerle sundu.
Bediüzzaman’ın Kastamonu hayatı ile ilgili yüzlerce belge elde etmiş. Resmi arşivlerden bulduklarından ve yayınlanmayan Kastamonu Lahikasına girebilecek mektuplardan bahsetti. 1936 da Kastamonu’ya gelen Bediüüzaman’ın cezası 1937 kalktığı halde uygulanmadığını dair bilgiler verdi.
Akgündüz, Kastamonu Lahikası’nda da açık görülecek şekilde Bediüzzaman Said Nursi’nin muhalefet şekli üzerinde durdu. Akgündüz “İki farklı mühalefet var; birincisi ilmi ve fikri mühalefet, ikincisi siyasi ve isyana ve kuvvete dayanan mühalefet. Üstad hayatı boyunca birinciyi esas almış siyaseti men etmiştir” dedi.
"Kastamonu Lahikası’nda külli hatta dünyayı ilgilendiren içtimai prensibleri vermesi açısından önemli bir eserdir." diyen Akgündüz Mehmet Kırkıncı Ağabey'den de bir hatıra nakletti:
"Bir dönem tehlikeli görülen Risale-i Nur'ların, yapılan bir baskın sonucunda emniyetin eline geçmesi üzerine Kırkıncı Ağabey savcıya çıkarak, Lahikaların mektuplardan ibaret olduğunu, en azından bu eserlerin geri verilmesini talep etmiş. Savcı anlamlı anlamlı gülümsemiş ve Kastamonu Lahikası'nı eline alarak demiş ki: "Hocam, sadece bu kitabın içinde dünyayı yönetebilecek ilke ve prensipler var."
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz konuşmasından bazı notlar şöyle:
Bediüzzaman Said Nursi, Kastamonu’ya gönderilmeden önce bizzat İsmet İnönü tarafından Kastamonu’da bir fitne hazırlanmıştır. Bediüzzaman lahikalarda hususen Kastamonu Lahikası’nda verdiği sosyal hayata yönelik içtimai prensiplerin istimal edilmesiyle o derin fitne başarısız olmuştur.
Kastamonu Lahikasının iki meyvesi vardır. Birincisi, ilmi ve fikri meyve( 27. Mektup, 3. , 4. , 6. Şualar, Ayetül Kübra gibi) İkincisi, fiili ve fiziki meyve (Mehmet Feyzi, Selahattin Çelebi, Çaycı Emin, Hüsnü Bayram, Abdullah Yeğin gibi)
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün konuşma metnine ulaşmak için TIKLAYINIZ