Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın başını çektiği bir grup Arap ülkesi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın "teröre destek vermekle" suçladığı Katar, Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'in karadan, havadan ve denizden uyguladığı ambargoya karşı Ulusal Varlık Fonu, ithalata alternatifleri, komşu ülkelerle olan ticaret hacminin zayıf olması ve ülkedeki ABD askeri üssü gibi elini güçlendiren etkenlere sahip.
Ulusal Varlık Fonu
Başkent Doha'da 2005'te kurulan ve yaklaşık 335 milyar dolar tutarında varlığı yöneten Ulusal Varlık Fonu'nun (UVF) yanı sıra rezervlerin 43,6 milyar dolara ulaşması, Katar'ın ekonomik krizi önleyebilecek gücünün olduğunu ortaya koyuyor.
Katar Gelişim Planlaması ve İstatistik Bakanlığı'nın Nisan ayı verileri, nüfusunun 2 milyon 700 bin olduğu göz önüne alındığında, ülke rezervlerinin büyük olduğunu gösteriyor.
Katar resmi haber ajansı QNA'nın haberine göre, Merkez Bankası yetkilileri finans sektörünü yakından takip ettiklerini, ülke piyasasında ihtiyaç halinde ek likitide sağlayacaklarını ifade ediyor.
İthalat alternatifleri
Suudi Arabistan, BAE'nin başını çektiği bir grup Arap ülkesinin 5 Haziran'da Katar'la ilişkilerini kestiklerini duyurmasından birkaç saat sonra İran'dan Doha'ya gıda malzemesi göndermeye hazır oldukları açıklaması geldi.
İran Tarım Ürünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Rıza Nurani, ülkesinin Katar'a 3 liman aracılığıyla gıda başta olmak üzere çeşitli ürünleri ithal etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Nurani ayrıca Katar'a en yakın deniz sınırı olan ülkenin İran olduğunu ve ürünlerin 12 saat içerisinde ulaşabileceğini kaydetmişti.
Boykot eden ülkelerle ticaret hacmi zayıf
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin ekonomilerinin gaz ve petrol ihracatına dayanması dolayısıyla Katar ile aralarındaki ticari ilişkiler ve yatırımların zayıf olduğu biliniyor. Bu da krizin ekonomik yansımalarının sınırlı olacağına işaret ediyor.
Katar Gelişim Planlaması ve İstatistik Bakanlığı verileri, Katar'ın KİK ülkeleriyle ticaret hacminin toplam ticaret hacminin yüzde 12'sine tekabül ettiğini, bunun da 2016'da 10,5 milyar dolar olarak kaydedildiğini gösteriyor.
Doğalgaz ve hazır limanlar
Dünyada en büyük ihracatçısı olduğu sıvılaştırılmış doğalgazdan (LNG) geçen Nisan ayında dış ticaret fazlasını 2,7 milyar dolara ulaştıran Katar, sahip olduğu hazır limanlarından LNG ihracatına başlayabilir ve daha önce Suudi Arabistan üzerinden ithal ettiği ürünleri deniz yoluyla elde edebilir.
Katar, petrol ve doğalgaz ihracatı için önem arz eden başkent Doha ve sanayi kenti Ras Laffan'da bulunan limanların yanı sıra petrol ve doğalgaz taşımacılığında kullanılan filolara da sahip.
Kuveyt ve Umman'ın tarafsızlığı
Doha yönetiminin, Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn tarafından Katar'a karşı başlatılan ablukaya katılmayan ve Körfez ülkeleri arasında yaşanan çatlağı kapatmak için ara bulucu rolü üstlenen Kuveyt ve Umman'dan da gıda ürünlerini ithal etme imkanı söz konusu.
Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları gidermenin, "vazgeçemeyeceği bir görev" olduğunu söylemişti.
ABD'ni El-Udeyd askeri üssü
Başkent Doha'nın 30 kilometre batısında yer alan ABD'nin Orta Doğu'daki en büyük askeri üssü El Udeyd'de yaklaşık 11 bin Amerikan askeri görev yapıyor. Körfez bölgesinde en uzunu 3.8 kilometrelik piste sahip Udeyd üssünde 120 hava aracının donatılması kapasitesi bulunuyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcülerinden Binbaşı Adrian Rankine Galloway, AA muhabirine, bölgedeki tüm müttefiklere tansiyonu düşürme ve bölgenin güvenliği için ortak çözümler üzerinde uzlaşma çağrısında bulunarak, “ABD ve koalisyon, oradaki varlığımıza uzun zamandır verdiği destekten ve bölge güvenliğine derin bağlılığından dolayı Katarlılara minnettardır. Katar’daki durumumuzu değiştirmek gibi bir planımız söz konusu değil.” açıklamasını yapmıştı.
AA