Kayseri'deki 884 yıllık Camii Kebir, nem problemi başta olmak üzere zamandan kaynaklanan yıpranmaların onarılması amacıyla restore edilecek.
Büyük Selçuklunun cami geleneğini Anadolu'da yaşatan ilk örneklerden olan Camii Kebir, kentin simgeleri arasında yer alıyor.
1135 yılında Danişment Hükümdarı Melik Muhammed (Mehmed) Gazi tarafından yaptırıldığı bilinen ve zaman içinde depremlerden etkilenen, büyük onarımlar geçiren tarihi caminin kuzey duvarında yer alan en eski kitabede caminin Kılıçarslan oğlu büyük Sultan Keyhüsrev devrinde onarıldığı bilgisi yer alıyor.
Ulu Cami, Sultan Cami gibi isimlerle de anılan tarihi caminin yenilenmesi amacıyla restorasyon projeleri Vakıflar Bölge Müdürlüğünce hazırlanıyor.
Vakıflar Bölge Müdürü Murat Seçilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi yapıda hem zamana hem doğal koşullara bağlı, insanların bilinçsiz uygulamalarından kaynaklı sorunlar bulunduğunu söyledi. Caminin en büyük probleminin nem olduğunu vurgulayan Seçilir, şöyle konuştu:
"Nem, malzemenin zamana bağlı özelliklerini yitirmesi, yıpranması nedeniyle eserin restorasyon yapılması idaremizce karara bağlandı. 2018 yılının ekim ayında restorasyon için proje ihalesi yapıldı. Eski eserlerde projeler üç aşamada gerçekleştiriliyor. Birincisi rölöve dediğimiz mevcut zaman projeleri, bu projeler çıktı. Camide çeşitli ölçümler yapıldı. Bunlar Kayseri Koruma Kuruluna sunuldu. İkincisi restitüsyon dediğimiz zaman ve döneminde nasıl kullanılmış, bu çeşit projelerin çizilmesi gerekiyor. Üçüncü aşama da restorasyon önerilerimiz yani nereye ne kadar dokunulacak, camide neler yapılacak, nemi önlemek için ne gibi tedbirler alacağız. İstenmeyen eklentilerin yapıdan ayrılması ve bir eklenti yapılması gerekiyorsa koruma kurulundaki uzman akademisyenlerin önerisiyle uygun proje çizilerek uygun malzemeyle yapılması gerekiyor."
Seçilir, Camii Kebir'in önemli bir ibadethane olması ve kentin karakteristik özelliklerini bünyesinde bulundurması dolayısıyla yapılacak her türlü müdahalenin vakıf hassasiyeti göz önünde bulundurularak yapılacağını belirtti.
Restorasyon sırasında tarihi caminin ibadete kapatılabileceğine dikkati çeken Seçilir, "Burada nemle ilgili çok ciddi problemler var. Derzlere, çatıya dokunulacak. Cami, kentimizin merkezinde, yoğun kullanılan bir cami. Projedeki uygulamalara göre eğer bırakabilirsek kurumumuzun diğer şehirlerde yaptığı gibi ibadete açık bir yer bırakmayı düşünüyoruz ama bazı işler ve uygulamalar tehlike arz ettiği için o an iyi niyetle ibadet edilmesini sağlamak yerine insanları tehlikeden korumak daha mantıklı." ifadelerini kullandı.
Seçilir, 2020 yılının ortalarında restorasyona başlanacağını ön gördüklerini dile getirdi.
Tarihi camideki 7 tuğlanın sırrı
Şehrin özellikle yaşlılarının uğrak mekanı olan Camii Kebir, ilginç hikayesiyle de dikkati çekiyor.
Rivayete göre, Melik Muhammet (Mehmet) Gazi, halkın da durumunu göz önünde tutarak ustalarına cami yapımında kimseden yardım almamalarını tembih eder. Cami inşaatına gelen yaşlı bir kadın, yanında getirdiği 7 tuğlanın da kendi hayrı olarak caminin duvarına konulmasını ister. Caminin ustabaşı, yaşlı kadının bu isteğini, Melik Mehmet Gazi'nin emri olduğunu hatırlatarak kabul etmez.
Ertesi gün cami inşaatını gezmeye gelen Melik Muhammet Gazi, ustabaşını çağırarak gece yaşlı bir kadının rüyasına girdiğini ve kadının bağışladığı tuğlalar kullanılmazsa caminin ömrünün de tuğla sayısı kadar kısa olacağını söylediğini belirtir. Ustabaşının da aynı rüyayı gördüğünü ifade etmesi üzerine kadının getirdiği tuğlalar inşaatta uygun bir yere konulur. Söz konusu 7 tuğla, caminin doğu duvarında bulunuyor.
AA