Türk Hava Yollarının İstanbuldan hareket eden uçağının Hollandada düşmesi ya da teknik tabiriyle sert iniş yapması çeşitli tartışmalara sebep oldu. Bazı kesimler bu kazayı fırsat bilip, THYyi karalamak için geçmişte Apronda deve kesilmesi hadisesini hatırlamış.
Bir köşe yazarı kaza sonrası deveyi hatırladım anlamında görüş beyan ederken, ana muhalefet partisi CHPnin Grup Başkan Vekili de THY uçağının Hollandada düşmesini değerlendirirken, Apronda deve kesen bir zihniyetin yansıması demiş. (AA, 26 Şubat 2009)
Tabiî ki böyle ciddî kazaları, gayr-ı ciddî beyanlarla izah etmeye çalışmak en basitinden hafif bir davranış olarak değerlendirilmelidir. Kazanın meydana gelmesinde elbette ki çeşitli kişi ya da kuruluşların kabahati olabilir. Bugün itibarıyla asıl suçlu kim? şeklindeki bir sorunun doğru cevabını teyid etmek mümkün görünmüyor. Gerek kazazedelerin ve gerekse uzman ekiplerin ifadelerine göre her şey yolunda gitmiş ve uçak inişe geçtikten ve piste çok yakınken bir anda sert iniş yapmış ya da düşmüş.
Kaza hadisesi çok değişik yönleriyle tartışılmayı hak ediyor. Ancak bazı konular var ki, daha da dikkat çekici. Bakınız; kaza THY uçağıyla yaşandı, ama kazanın yaşandığı yer bir Avrupa ülkesi. Türkiyede yaşanan benzer kazalar sonrası gerek kurtarma, gerekse yardım ulaştırma noktasında hep eksiklik oluduğu ifade edilir ve Böyle kazalar Avrupada yaşansa şöyle olur, böyle olur, anında müdahale edilir denilirdi. Hatırladığımız kadarıyla benzer bir kaza geçen yıllarda Ispartada yaşanmış ve böyle sözleri çok duymuştuk. Şimdi ise aynı tenkidler Hollandaya yöneliyor. Gerek kazadan hemen sonra ve gerek aradan yaklaşık iki gün geçtikten sonra yapılan, daha doğrusu yapılamayan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmiyor. Kazazedeler, kazadan hemen sonra bağlandıkları TVlerde Hâlâ bekliyoruz, yaralılar hastahaneye bile taşınmadı benzeri sözler sarf etti. Bu beyanlar doğru ise Hollandaya eksi puan vermek gerekecek. Kazada vefat edenlerin isim listesinin açıklanmasının bile gecikmesi sıkıntıların artmasına sebep oldu.
Kaza sonrası haberleri izlerken bir nokta daha dikkatimizi çekti: Gerek uzmanlar ve gerekse TVlere açıklama yapan kazazedeler Allaha şükür, büyük bir kazadan kurtulduk diyemedi. Elbette büyük bir kaza atlatıldı ve böyle kazalar sonrası aşırı heyecan ve telâş sebebiyle sakin açıklama yapmak kolay değildir. Fakat bilhassa meydana gelen kazayı stüdyolardan değerlendiren uzmanların yaptığı açıklamalarda sadece pilotların başarısından bahsedip, Kazanın nisbeten az can kaybıyla neticelenmesini Allahın takdirine verememesi dikkat çekici oldu. Belki böyle açıklama yapanlar da olmuştur, ama biz rastlamadık.
Oysa inancımıza göre her hareketimiz kaderde yazılmıştır. Düşen uçakta bazılarının vefat etmesi, bazılarının burnunun dahi kanamaması hangi maddî sebeple izah edilebilir ki? Yaşanan kazada ihmal varsa elbette araştırılsın, ama kaderin hükmü de unutulmasın.
Hele hele, böyle kazalardan oy çıkarma hesabı hiç bir şekilde yapılmasın!
Yeni Asya