Kelebekleri düşünürüm zaman zaman, baharın dellallığını yaparlar. Güzelliklerine nispeten ne kadarda azdır ömürleri.
''Kelebek ayları değil, fakat anları sayar ve yeter zamana sahiptir'' der Tagore, buna şaşırmamak mükmün müdür? Kanatlarındaki renk cümbüşünün çokluğu ve ahengine bakınca mehafeti artmaz mı insanın? Bir saat, bir gün ya da daha az bir ömür için kendini ipekten hücresine kapar günlerce. Çilesini doldurup kemale eriştiğinde yırtar o sanatla ördüğü ipekten perdeleri ve çıkar günyüzüne, başlamıştır ecelinin geleceği zamanı beklemeye.
Raksedercesine çırpar kanatlarını,vazifesi bellidir,hiç itiraz etmez sevk-i ilahiye.Aşireler *(1) dir onun ömrünün seneleri,bilir ne kadar kıymetli olduğunu ve canhıraşane çırpar kanatlarını.Ona verilmiş çırpma adedince en güzel şekilde çırpmalıdır ki kanatlarını, vazifesi noksansız olsun.
Aşirelerini doldurup ömrü bittiğinde,daha bitmemiştir vazifesi.Toprakdaki topal karıncanın sofrasında sergilenecekdir Rezzak-ı Hakimin cilveleri.
Bir ses duyulur; Uç uçabildiğin kadar,sen bu kadar güzelken hatta uçma kabiliyetin de varken haketmedin bir topal karıncanın sofrasını. İllada öleceksen bir şahinin sofrası olmalı son durağın. Kaç kaçabildiğince ,düşünme bunları bak güneş cilveleriyle sana göz kırpar .Kanatlarının renginin muhteşemliğini sergile ki, sana ne güzel kelebek desinler.
Kimdir bu sesin sahibi,şuursuz kelebeğe kim seslenir böyle fütursuzca.Ene' den başka ne olabilir..!Heyhat ,iyiki kelebek anlamaz bu dilden,anlasa da vazifesi kutsaldır bu asi düşüncelerden.Şikayet etmez,bakmaz ömrünün azlığına yada son durağının neresi olacağına.
Ene ,sen ki şuurlu bir canlıdasın,ama küçük kelebeğin ubudiyeti*(2) şuuru yok mudur sende?.Bilmez misin ki ecelden kaçılmaz .Bilmez misin ki senin vazifen ubudiyettir.Bilmez misin ki kelebeğin kanat sayısı nasıl sayılı ise senin de nefesin sayılıdır.Gerçeklere gözlerini kapasan ne kadar divanelik edersin.
Utanmaz mısın sen yaradandan ki sana kelebeği örnek göstermiş de,hala gözlerini kaparsın güneşe.Senin gözlerini güneşe kapatman güneşin ziyasına halel getirmezde sen kendi karanlığında düşersin dipsiz kuyulara.
Kelebek misalince kendi ubudiyetini yapmak istersen bırak artık şu Ene yi,sarıl Hu (O' Allah cc)' ya.Gerçek değerini bulsun aldığın her nefesin,ademe(yokluğa) gitmesin.Eşrefi mahlukat namına ya uygun yaşa yada çık Allah ın (cc)sarayından.Eğer gidecek daha iyi bir yerin varsa...!
Dip not:
1-Aşire;Saatlerin dakika ,saniye saliselerinin altmışa bölünmesindeki onuncu safha.
2-Ubudiyet;Kulluk