Yazan: Colin Turner
İngilizce aslından çeviri: Muhammed Şeviker
Kâinatın kendi kendini yarattığını söylemek, Tolstoy'un hiç var olmadığını ve "Savaş ve Barış "ı oluşturan tüm harflerin bir mürekkep fabrikasındaki patlama sonucunda aniden ortaya çıktığını ve kelimeleri, harfleri, cümleleri ve paragrafları teşkil etmek için bir araya gelmeye karar verdiklerini söylemekten farklı değildir.
Evet, her bir kör, sağır, dilsiz ve şuursuz harf, bir hikâyenin anlatılabilmesi için kendini belirli bir düzen ve sırayla diğer harflere bağlamak için özgür bir karar verdi.
Ve tabii ki her bir harfin, olay örgüsü de dahil olmak üzere kitabın tamamına dair kapsamlı bir anlayışa sahip olması gerekirdi.
Çünkü bir harfin yeri değişseydi, kelime bozulurdu; bir kelimenin yeri değişseydi, cümle, sonra paragraf ve sonra da bütün bölüm tehlikeye girerdi.
Başka bir deyişle, her harfin bir yazarın -Tolstoy'un- zihnine sahip olması gerekirdi.
Tıpkı, eğer özgür, bağımsız ve yaratılmamış ise, sağır, dilsiz, kör ve şuursuz olsa bile her bir atomun, bütün bir kâinatın nasıl işlediğine dair bir anlayışa sahip olması gerektiği gibi.
Ve çoğu bilim adamı bu peri masalına inanıyor. İnanılır gibi değil.