Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Suresi 146-148. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
146 . Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu (o peygamberi) kendi oğullarını tanımakta oldukları gibi tanırlar.(*) Buna rağmen şübhesiz onlardan bir fırka, kendileri bile bile gerçekten hakkı gizlerler.
147 . Hak, Rabbinden (gelen)dir; öyle ise sakın şübhe edenlerden olma!
148 . Hem herkes için (her ümmetin) kendisinin ona yönelici olduğu bir yön (bir kıble) vardır. O hâlde hayırlı işlerde yarışın! Nerede olursanız olun, Allah sizi hep birlikte (huzûruna) getirir. Muhakkak ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.
(*) Hz. Ömer (ra), yahudi âlimlerinden iken İslâm’la şereflenen Abdullah bin Selâm Hazretlerine bu âyet-i kerîme hakkında suâl ettiğinde o, cevâben şöyle dedi: “Yâ Ömer! Ben Hz. Peygamber (ASM)’ı gördüğüm zaman, oğlumu tanıdığımdan ziyâde tanımıştım. Zîrâ oğlum hakkında, belki anası hıyânet etmiştir diye şübhelenebilirim. Ama Resûlullah (ASM) için zerre kadar bile şübhem olamaz. Çünki onun vasıfları Tevrât’ta yazılı olanların aynısı ve tamâmıdır.” (İbn-i Kesîr, c. 1, 140)