Doğuştan görme engelli olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Muammer Özbey, görememeyi kendisine bir engel olarak saymadı. Eğitimini hiç aksatmadan çocukluğundan itibaren tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen görme engelli olduğu halde ilkokul, ortaokul, lise eğitiminin ardından 1990 yılında Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölümü'nden mezun oldu.
1992 yılında öğretmen olarak göreve başlayan Özbey, Gaziantep’teki bir köy okulunda bir süre görev aldıktan sonra kentteki çeşitli okullarda da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaptı. Yaklaşık 15 yıldır Gaziantep GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan Özbey, burada kendisi gibi görme engelli öğrencilere öğretmenlik yapmanın sevincini yaşıyor.
28 yıldır karanlık dünyasını, eğitime ve öğrencilerine olan sevgisiyle aydınlatmayı başaran Özbey’in Kur’an-ı Kerim aşkı ise imrendiriyor. Kendisi gibi görme engellilerin Kur’an-ı Kerim öğrenmesi için de büyük bir çaba gösteren Özbey, öğretmenliğinin yanı sıra müftülüklere bağlı Kur'an kurslarında da bu alanda görev yapıyor.
Gaziantep’te çeşitli okullarda görev yaptığını belirten Özbey, “Bu süreç içerisinde hem Türkiye hem de Gaziantep genelinde Kur’an-ı Kerim hizmetleri yaptık. 2000-2018 yılları arasında Gaziantep’te görme engelli çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim ile buluşmasını sağlamaya çalıştık. Tabi bu sürece kadar birçok badireler atlattık. Bir takım sıkıntılar çektik. Ama her şeye rağmen başardığımızı düşünüyoruz. Bugün Gaziantep’te yüzlerce görme engelli, parmakları ile Kur’an-ı Kerim’e dokunabiliyor, okuyabiliyor ve hissedebiliyor. Yüreğiyle de Kur’an-ı Kerim’e karşı olan dostluğunu oluşturabiliyor. Elhamdülillah Kur’an-ı Kerim ile dost oldular.” dedi.
“Benim gibi görme engelli öğrencilere öğretmenlik yapmak beni mutlu ediyor”
Görevini severek yaptığını belirten Özbey, “Ankara ve Konya’da, inanç dünyalarına dokunulmamış, inanç dünyası geliştirilmemiş ve inanç dünyası boş bırakılmış görme engellileri gördükçe bu işi kendimize dert edindik. Elhamdülillah uzun bir süredir Gaziantep GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu’nda bu hizmeti sürdürmeye çalışıyoruz. Görme engelli biri olarak görme engelli öğrencilerle iletişim kurmak bizim için daha kolay oluyor. Görme engelli olmayan birisinin görme engelliler ile iletişim kurması biraz daha zor oluyor. Çünkü görme engellinin duygu dünyasını ve içyapısını çok fazla bilmediği için, sadece acıma ya da merhamet duygusuyla engelliye bakıyor, ona göre davranıyor. Eğitim veriyor ama nasıl verim alacağını bilmiyor. Öğrenciye bir şeyler veriyor ama öğrenciden geri nasıl bir şeyler alacağını da bilmiyor. Bu yüzden bu okulda olmaktan mutluyum. Özellikle benim gibi görme engelli öğrencilerin bir takım ihtiyaçlarını gidermek ve özellikle de inanç dünyası ile ilgili boşluklarını tamamlamak adına görevimden memnunum.” ifadelerini kullandı.
“Engellilerin de dinlerini öğrenmeye ihtiyaçları var”
Görme engelliler başta olmak üzere tüm engellilerin dinlerini öğrenmeye haklarının olduğunu belirten Özbey, “Bu insanların dinlerini öğrenmeye ihtiyaçları var. Bu insanlar da Allah-u Teâlâ'nın huzuruna vardıklarında sağlıklı insanlar gibi hesaba çekilecekler. Belki bir adım önde gidecekler ama netice de hesaba çekilecekler. Bu yönüyle o hesaplarının kolay geçmesi, gelecekte iyi bir vatanperver bir insan olmaları için hem kendilerine hem ailelerine faydalı bireyler olmalarını sürekli teşvik ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Öğrencileri ile öğrenci öğretmen ilişkisinin yanı sıra kimi zaman bir öğretmen kimi zaman bir baba ve kimi zaman da bir ağabey olarak yaklaştığını belirten Özbey, öğrencilerini çok sevdiğini de sözlerine ekledi.
İLKHA