Siirt'te düzenlenen TÜBİTAK Bilim Fuarı'nda, İbrahim Hakkı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri 23 proje sergiledi. Büyük bir beğeni toplayan imam hatip öğrencilerinin projeleri, imam hatiplerin hem ilmi hem de fenni alanda başarıya doğru adım attığını gösterdi.
Siirt'te düzenlenen TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı'nda öğrencilerin hazırladığı 23 projenin açılışı sonrasında konuşan İbrahim Hakkı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Hamza Arslan, yarının düşünce ve bilim adamlarını yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
7 danışman öğretmenin nezaretinde 44 öğrencinin çalışmaları sonucu robotik kodlama, fen ve teknoloji, biyoloji, kimya, din kültürü ve değerler eğitimi, matematik, tarih ve sosyoloji alanında olmak üzere toplam 23 proje hazırlandı.
Öğrenci velileri ve davetliler okul salonunda kurulan stantlarda sergilenen projeleri gezerek çalışmalar hakkında öğrenci ve öğretmenlerden bilgi aldılar.
"İmam hatip okullarında sadece mesleğe yönelik çalışmalar yapılmıyor"
İmam hatip okulları hakkındaki bilinenin dışında bilim ve teknolojiye önem verildiğini anlatan Arslan, "7 danışman öğretmenimizle robotik kodlama, fen ve teknoloji, biyoloji, kimya, din kültürü ve değerler eğitimi, matematik, tarih ve sosyoloji alanında olmak üzere TÜBİTAK tarafından onaylanmış toplam 23 proje hazırladık. Düzenlediğimiz fuara halkımızın ve diğer okullardan gelen öğrencilerin büyük bir katılımı oldu. Burada imam hatip okullarının geldiği noktayı çok ciddi bir şekilde görebilmekteyiz. Dışardan bakıldığında veya yanlış bilindiği gibi imam hatip okullarında sadece mesleğe yönelik çalışmalar yapılmıyor. Ayrıca, bilim, tarih, felsefe, fizik ve aklınıza gelebilecek her alanda varız. Bu durum da imam hatip okullarının geldiği seviyeyi gösteriyor." dedi.
"Yarının düşünce ve bilim adamlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz"
İmam hatip okullarını yakından tanımayanlara seslenen Arslan, "İmam hatiplerde sadece meslek dersleri öğretilmiyor. Burada ilim ve irfan insanları yetiştiriliyor. Halkımızı imam hatipleri yakından tanımaya davet ediyoruz. Bizler öğrencilerimize hafif dokunuşlarla danışmanlık yaparak gelecek yıllarda memleketimiz ve insanlık için bilim adamları yetiştiriyoruz. Çocuklarımızın sosyal alanlarla ilgili çok ciddi bir dertleri var. Dertlerini projelerine yansıtmışlar. Biliyorsunuz, Siirt’te kanyonlar, uçurumlar var ve insanların oralardan düştüğüne dair her gün haberler okumaktayız. Çocuklarımız bu meseleyi dert etmiş ve bununla ilgili projeler üretmişler. Bir başka öğrencimiz, hızlı trenle ilgili mıknatıslı bir sistem geliştirmiş. Bununla beraber tarihsellik noktasında üstü örtülmüş bazı tarihi kesitleri ön plana çıkararak bizleri gerçeklerle yüzleştirmişler. Bu tür faaliyetlerle yarının düşünce ve bilim adamlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yolculuklarda daha sarsıntısız bir yolculuk sağlamayı amaçlıyoruz"
İnsanların yolculuk yaparken sarsılmamaları, daha sağlam ve uzun ömürlü bir amortisör projesi hazırladıklarını belirten öğrencilerden Meryem Batur, "Projemizin adı, mıknatıslı amortisör. Bu amortisörün görevi yolculuklarda daha sarsıntısız ve darbesiz bir yolculuk geçirmemizi sağlamaktır. Çukur ve tümseklere gelindiğinde araba sarsılsa bile bizim sarsılmamamızı sağlamaktır. Şu anda en fazla kullanılan amortisör yerli ve bu nedenle kullanım ömrü biraz az, çünkü kullanıldıkça esniyor ve paslanıyor. Bu nedenle hem kullanım ömrü uzun olan hem de daha güçlü bir amortisör tasarlamayı planladık ve mıknatıslı amortisör yaptık." dedi.
Mıknatıslı amortisör projesini Meryem ile beraber hazırladıklarını ifade eden Zeynep Nur ataş, "Biz bu projeyi mıknatıslı amortisör sistemini göstermek amacıyla yaptık. Yaptığımız araçta da mıknatıslı amortisör kullanılıyor. Yerli amortisöre oranla daha güçlü ve daha uzun ömürlü bir amortisör olacak. Araçta bu amortisör kullanıldığında araç sarsılmıyor." şeklinde konuştu
"Beton etkisiyle insanların nasıl öldüğüne dikkat çekmek istedik"
Mısır nişastası ve su karışımı ile beton etkisinin nasıl oluştuğunu anlatmaya çalışan Gizem Arde, "Hazırladığımız bu karışıma bakıldığında sıvı olarak görünse de darbe vurulduğunda kesinlikle etki etmeden beton çarpma etkisi meydana getiriyor. Bu karışımla insanları bilinçlendirmeyi hedefliyorum, çünkü insanlar yüksek yerlerden atladıklarında daha yere dahi çakılmadan iç organları patlayıp hayatını kaybeden var. Buna dikkat çekmek istedim." ifadelerini kulandı.
"Maglev trenleri geleceğin teknolojisi olarak hayatımızda olacak"
Manyetik kaldırma teknolojisine sahip olan ve raylara değmeyecek olan maglev treni yaptığını belirten Asya Fesya, "Bu trenin özelliği raylara değmeden asılı kalmasıdır. Bunun sebebi ise aynı kutuplu mıknatısların üst üste konulduğunda birbirlerini itme kuvveti devreye giriyor. Bu tür projeler şu anda Çin ve Japonya'da oldukça yaygınlaşmış durumda. Bu trenler yerden 12,5 santim yukarda ilerler ve sürücüleri de yoktur. Bütün vagonlar aynı hızda ilerledikleri için kaza riskleri yoktur. Saatte 600 kilometre hız yapmaktadırlar. Çin'de yeni bir proje geliştirildi ve hız kovanı denilen kapsüllerin havaları boşaltılıp trenlere yerleştirildiklerinde saatte bin 200 kilometre hızla gitmeyi hedefliyorlar. Maglev trenleri geleceğin teknolojisi olarak hayatımızda olacak. Türkiye’de de ileriki dönemlerde sürücüsüz trenler olacak." dedi.
"Bu projede nezaket kurullarına dikkat çekmeyi amaçladık"
Öğrencilerden Selma Eminoğlu ise şunları söyledi:
"TÜBİTAK bilişim alanında bilgisayar sistemleriyle projeler hazırladık, bu projeden biride el sallayan robot projesi. Robot şu şekilde çalışıyor; TV setlerinden mesafe algılayıcıya elinizi yaklaştırdığınızda elinizin mesafesini algılayarak el sallıyor. Bu projede nezaket kurullarına dikkat çekmeyi amaçladık. Ayrıyeten rekât sayılarını karıştırmamak için bir de seccade projemiz bulunuyor. Yine bir mesafe algılayıcısı sayesinde elimizi yaklaştırdığımızda veya her secdeye gittiğinizde bir sayı atıyor ve bu şekilde rekât sayılarını karıştırmamış oluyoruz."
Murat Orhan-İLKHA