Amerika’dan gelen bir haber, “İstikbal İslâmın olacaktır” müjdesini teyid etmesi bakımından çok önemli. Habere göre Amerika’nın ikinci büyük katedrali olan “Washington Ulusal Katedral”i “Allah-ü Ekber” nidalarıyla inlemiş. Evet, bu haberde abartma yok, çünkü düzenlenen bir toplantıya katılan imam, katedralin balkonundan Ezan-ı Muhammedî’yi okumuş.
Haberi şöyle özetleyebiliriz: ABD’de ilk kez, “Dinlerarası İttifak” ve “Önce İnsan Hakları” adlı kuruluşların gayretleri sonucu “İnançları paylaşma” töreni yapılmış ve yine ilk kez 32 eyalette 70’ten fazla kilisenin Pazar ayininde Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman din adamları bir araya gelerek mesajlar vermişler.
Bu çerçevede, Washington DC’deki faaliyet, ülkenin en büyük ikinci katedrali olan Washington Ulusal Katedral’inde yapılmış. Ülkenin en önemli katedrali olan Ulusal Katedral’de ilk kez ezan sesi yükselmiş. İmam, katedralin balkonlarından birinden ezan okumuş.
Amerikalıların İslâm dini hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu ve bu konuda daha öğrenmeleri gereken çok şey bulunduğunu ifade eden ‘Ulusal Katedral’in Başrahibi III. Samuel T. Lloyd, bununla birlikte, Amerikalılar arasında İslâm dinini daha iyi tanıma konusunda giderek artan bir istekliliğin olduğunu belirtmiş.
Faaliyeti organize eden kuruluşlardan Interfaith Alliance’ın (Dinlerarası İttifak) Başkanı Rahip Dr. C. Welton Gaddy, bir soru üzerine, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’de oluşan “İslâmofobi”nin bir ölçüde dağıldığını ifade etmiş. Gaddy, ancak bu konuda hâlâ alınması gereken mesafe olduğunu da kaydederek, “Çünkü, bilmedikleri bir şeyden korkan bazı insanlar var. Siyasî amaçlarla, aslında bunu yapmamaları gerekmesine rağmen, ayrılık tohumları eken insanlar da var. Dolayısıyla tüm bunlara karşı koymalıyız” demiş. (AA, 27 Haziran 2011)
Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi din adamlarının bir araya gelerek toplantı yapmasına itiraz edenler de olabilir. Bu itirazların haklı yönlerinin olması da mümkündür. Fakat burada dikkat çekilmesi gereken asıl nokta, Hıristiyan din adamlarının dahi Amerikalıların İslâm hakkında eksik bilgileri olduğu ve bunun düzeltilmesi gerektiğini söylemeleridir.
Gazetelere açıklama yapan Hıristiyan din adamlarının dikkat çektiği şu noktalar bizce de önemlidir:
l Amerikalıların İslâm dini hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu ve bu konuda daha öğrenmeleri gereken şeyler bulunduğunun ifade edilmesi.
l Amerikalıların İslâm dinini daha iyi tanıma konusunda giderek artan bir isteğe sahip olduğunun belirtilmiş olması.
l İslâm korkusunun (İslâmofobi) bir ölçüde dağıldığının ifade edilmiş olması ve
l “İnsan bilmediği (ve yetişemediği) şeye düşman olur” tesbitini hatırlatan “Çünkü, bilmedikleri bir şeyden korkan bazı insanlar var” tesbitinin dile getirilmiş olması.
Bu tesbitler, İslâm dünyasının hem çok dikkatli olmasını hem de çok çalışmasını icap ettiriyor. Bir yandan İslâmın ‘şiddet dini olmadığını’ fiillerle ortaya koymak, bir yandan da ‘fıtrat dini İslâm’ı onlara anlatmak icap ediyor.
Elbette ‘kilisede ezan sesi’ ilk defa duyulan bir ses değildir, ama inşallah son da olmamalıdır. Ezan sesi; bütün insanlığı İslâma dâvet eden, onları tesir altında bırakan bir sırdır.
Her zaman ifade etmeye çalışıyoruz, tekrarlayalım: İslâmiyete lâyık güzelliği fiillerimizle ortaya koyabildiğimiz ölçüde, diğer dinlerin mensupları da gruplar halinde İslâma teslim olacaktır inşallah...
Yeni Asya