Annelik sadece doğurmak mıdır?
Doğurup, yedirip, içirip, bezlemek midir?
İmkânına göre giydirmek, gezdirmek, okutmak mıdır?
Annelik hem mukaddestir. Hem de sorumluluk ister.
Hakkını vermek, Cenab-ı Hakk'ın güzel ikramına layıkıyla mukabele etmektir.
Maddeten ihtiyaçları karşılandığı gibi, maneviyatla da beslemek, donatmak, zenginleştirmektir.
Evet Cennet annelerin ayaklarındadır...
Da;... O ayaklar nerenin, neyin yolcusudur?
Nereye, neye yürür?
Elinden tuttuğu yavrusunu yürüdüğü yerlerde neler beklemektedir?
Helâl-haram, doğru-eğri, nur-zulmet, iman-inkâr kavşağında, seçilen rota, doğurduklarımızın yönünü belirler.
Bu mevzu derin tabi.
Ama ben, bu gün sadece konunun hassas bir noktasına dikkat çekmek istiyorum.
Yani anneye bakan tarafın sadece bir levhasına.
Annelik nedir dendiğinde, ilk akla gelen bir iki madde...
Evet annelik nedir?
Uykusuz, aç, yorgun, üzgün olduğunda bile, evladını düşünmektir.
Canı istemese de, yavrusu istediği için hevesli gözükmektir.
Sesinden, soluğundan, halinden, tavrından ciğerparesinin hissiyatını hissetmektir.
İstemeden veren. Ağlatmadan ağlayan, derdi, sıkıntısı olduğunda kahrından ölendir.
En sevdiğini pişiren, sevdiklerine yüreğinde yer açan, tercih ve önceliklerine rıza gösterendir.
Arada bir tatlı sert, kızan, nazını çocuğu çeksin diye bekleyendir.
Gözyaşlarını yastığa akıtsa bile, kuzularına dertsiz-tasasız gözükendir.
Senede bir gün değil. Her daim, güzel söz, sarılma, hatırlanma bekleyendir.
Sevgi tınılı ses tonundan, sevimli mimiğinden dünyalar verilmişcesine sevinendir.
Kısaca annelik... Verdiği kadarını değil, verdiklerinin-yaşattıklarının "zekat"ını hak edendir.