Son günlerde asker kayıplarımız ve yaralılarımız artmaya başlayınca bunu belli maksatlara ulaşmak için yapan veya olanı istismar etmek isteyen kalemler, sözcüler, yorumcular işe koyuldular; herkes olayı kendi amacına göre kullanıyor. Medyada hakim gibi görünen hava hükümeti suçlamak, kan dursun diye alınan tedbirlerle adeta alay etmek, kendileri uygulanabilir ve işe yarar hiçbir tedbir söylemeden topu sağa sola atmaktan ibaret.
PKK saldırıları ve bunun doğurduğu zararların baş sorumlusu PKK ve onu destekleyenlerdir. Ama sorumlu tek değildir, bir liste oluşturacak kadar çoktur. İşte bazıları:
Genelkurmay da sonunda ikna olmuş ve terörle mücadele için özel kuvvet oluşturulacağını, bunlara özel eğitim ve techizat verileceğini, böylece hem daha etkili mücadele yapılacağını hem de kayıpların daha az olacağını söylemişti. Konu önemli ve acil olduğu halde bir türlü hayata geçirilmiyor!
Hadi diyelim ki, dağ başlarında, sarp arazide hareket halinde olan askerler vuruluyor, peki karakol baskınlarına ne diyeceğiz!? Kritik bölgelerdeki karakollarda gece boyunca yeterli sayıda asker nöbet beklemiyor mu ki karakol baskın yiyor? Uzaktan atış yapıyorlarsa bu ne kadar uzak ki, bizim askerlerimiz ve istihbaratımız bundan haberdar olamıyor? Hani karanlıkta hareket eden fareyi görüyordunuz, koskoca PKK'lıyı, onun taşıdığı topu, havanı, bombayı nasıl görmüyorsunuz? Ortada ihmal ve tedbirsizliklerin bulunduğu zannını taşıyoruz.
Eğer mücadelenin başarısı bir yabancının (mesela ABD'nin) istihbaratına bağlı ise bu yabancı, bu imkanı her zaman kendi çıkarı için kullanabilir. Bunu bilmeyen, düşünemeyen var mı?
Ülkenin halkı ve toprağı ile bölünmez bütünlüğünü korumak şartıyla demokratik yolları kullanarak probleme çare bulmak isteyen iktidara yardımcı olacak yerde görüşmeyi bile kabul etmeyen muhalefetin akan kanı gördükçe vicdanı sızlamıyor mu?
Çözüm için şiddetten ve silahtan başka yol görmeyen ve göstermeyenler -gerçekten çözüm istiyorlarsa- yirmi beş senedir gelip geçmiş birçok iktidar zamanında şiddet sonuna kadar kullanıldığı halde PKK'nın bitirilemediğini, gerektiğinde biraz çekilip sonra yine ortaya çıktıklarını nasıl görmüyorlar!?
Efendim Mavi Marmara saldırısı ve İran'a ambargo kararı karşısında hükümetin aldığı tavır ABD ve İsrail'i kızdırmışmış, onlar da Türkiye'yi yola getirmek için terörle mücadeledeki desteklerini çekmişlermiş...
Eğer bunu söyleyenler söylediklerine inanıyorlarsa teklifleri nedir? ABD ve İsrail'e teslim olmak mı, yoksa kısa ve uzun vadede ülkenin çıkarına olan şahsiyetli ve bağımsız politika mı?
Ben düşünüyor ve soruyorum; dilerim herkes düşünür ve sorar!
Yeni Şafak