Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Yasin Sûresi 65-68. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
65-O gün onların ağızlarını mühürleriz de bize elleri söyler ve neler kazanıyor idiyseler ayakları şâhidlik eder!(*)
66-Hâlbuki dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de yolda koşuşup kalırlardı; o hâlde nasıl görecekler(di)?
67-Ve dileseydik, (en dirâyetli) oldukları(nı zannettikleri) yerde onların şekillerini (çirkin bir sûrete) elbette değiştirirdik de (bundan kurtulmak için), ne ileri gitmeye güçleri yeter, ne de geri dönebilirlerdi.
68-Hem kimi çok yaşatırsak, onu yaratılışta tersine çeviririz (yaşlandıkça gücünü, aklını azaltırız). Hiç akıl erdirmiyorlar mı?
(*) “Eğer insan, enâniyetine (benliğine) istinâd edip (dayanıp) hayât-ı dünyeviyeyi gāye-i hayâl (asıl maksad) ederek derd-i maîşet (geçim derdi) içinde muvakkat (geçici) bazı lezzetler için çalışsa, gāyet dar bir dâire içinde boğulur gider. Ona verilen bütün cihâzât (cihazlar) ve âlât (âletler) ve letâif (duygular), ondan şikâyet ederek haşirde (kıyâmet gününde) onun aleyhinde şehâdet (şâhidlik) edeceklerdir. Ve da‘vâcı olacaklardır.” (Sözler, 23. Söz, 113)