Risale Haber-Haber Merkezi
Mehmet Kırkıncı Hocaefendi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ittihad-ı İslam mektubu gönderdi. Mektubu, Prof.Dr. Sefa Saygılı, Milat'taki köşesinde yayınladı.
Başbakan Erdoğan'ın "umumi ve külli bir duaya mazhar" olduğunu belirten Kırkıncı Hocaefendi, yapılan hizmetleri hatırlattı. Daha sonra sözü Müslümanlar arasında yaşanan çatışmaya ve ihtilafa getiren Kırkıncı Hocaefendi, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
"Hamiyetperver Başvekilim,
Malumunuz olduğu üzere; “Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır.” ( Mektubat, B. Said Nursi)
Ne yazık ki, ittihad-ı İslam’ın ehemmiyetini kavrayamayan şorak dimağlar ve şuursuz Müslümanlar, bu din-i mübinin nezahat ve ulviyetine gölge düşürmektedirler. Müslümanların bugün düşmüş oldukları bu elim vaziyet, âlicenap dimağların vicdanlarını müteessir etmekte ve derinden yaralamaktadır. Bir kâbus gibi üzerimize çöken bu elim hal karşısında ehl-i imanın kalbi, ruhu ve vicdanı sarsılmaktadır.
Dünyadaki bütün Müslümanların gözü, bir zamanlar cihanın efendisi, hâkimi ve üstadı olan, maddi ve manevi terakki ile milletini saadet ve selamet içinde yaşatan, ilim ve adaletleriyle dünyaya damga vurup asırlarca cihanı titreten, marifet ve irfan nurlarını âlemin aktarına neşreden, dünyaya şan ve şerefle altı asırdan fazla bir zaman hükmeden o muhteşem ve ihtişamlı ecdadımızın torunları olan bizlerin üzerindedir.
BEDİÜZZAMAN'IN LEMAAT'DAKİ SÖZLERİ
Eserlerinin bir çok yerinde ecdadımız için “Necip kavim” ifadesini kullanan Bediüzzaman Hazretleri Lemaat adlı eserinde;
“Eski zamandan beri istiklal-i İslâm'ın bekası, hem Kelimetullah'ın i'lâsı için, farz-ı kifaye-i cihadı; o lâzime-i diyanet
Deruhde ile, kendini yekvücud-u vahdanî, İslâm'ın âlemine fedaya vazifedar, hilafete bayrakdar görmüş olan bu devlet.” ifadelerine yer vermektedir.
Muhterem Başvekilim,
Jeopolitik bakımdan çok kritik bir noktada olan memleketimizin etrafı adeta bir ateş çemberi haline gelmiştir. Vatanımızı bu ateş çemberinden en az zararla kurtaracak olan tecrübenin, ferasetin, metanetin, sabır ve donanımın sizde olması bizim için en büyük bir nimettir. Bunu, Cenab-ı Hakk’ın inayet ve yardımıyla başaracağınıza inancımız tamdır.
İtaatteki hikmet ve maslahatı kavramayan nice milletler, Allah’ın en büyük ihsanlarından biri olan “devlet” nimetini ellerinden kaçırmışlar; birlik ve bütünlüklerini, istiklaliyetlerini muhafaza edememişlerdir. Tarih bunun acı misalleriyle doludur. Eğer Endülüs’te şehzadeler memleketi bölerek baş çekmeselerdi, belki bugün Avrupa’nın, hususen Fransa’nın varlığından söz edilmeyecekti. Dâhili isyan ve ihtilaflarla Osmanlı otoritesi sarsılmasaydı, muhtemelen bugün Ortadoğu’daki bu vehim hadiseler yaşanmayacaktı.
Bugün bütün âlem-i İslam’ın kalbini derinden yaralayan ve vicdanlarını sızlatan Filistin, Suriye, Irak ve Mısır gibi birçok İslam ülkesinde yaşanan elim hadiseler hep ihtilaf ve tefrikanın neticesidir.
Tevfik-i İlâhî sizin ve dava arkadaşlarınızın refiki olsun. Ehassı emelim, saadet ve afiyetinizin berkemal olması ve muvaffakiyetinizin daim olmasıdır.