Rumeli Anadolu ve Balkanlar İlim ve Eğitim Vakfı (Ruba) tarafından Said Nursi Hazretlerinin vefatının 57. Yılı nedeni ile Kırklareli Hızırbey Camii’nde Özel Mevlid Programı icra edildi. Mevlide İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş ile Selimiye Camii müezzinlerinden Nadi Ersoy da katıldı.
İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş yaptığı konuşmada, Üstad Said Nursi’nin alim, mütefekkir ve mücahid bir dava adamı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Merhum Üstadımız bir Kur’an hizmetkarı ve iman davasının yaşam biçimi haline getirmiş ve bedel ödemiş yiğit bir mümin ve müslümandır. Din hizmetlerinde akıl ile gönlü buluşturmuş, materyalizme karşı çok büyük bir mücadele vermiştir. Kur’an-ı Azimüşşanın icaz (veciz) ve i’cazını (mucizliğini) eserlerinde ortaya koymuştur. Hakkikate ayna olmuştur. Üstadın Din-i Mübin-i islamın izzet ve şeref bulması için talebeleri ile birlikte yaptığı hizmetler ülkemizde ve tüm dünyada çok büyük etki yapmış ve iz oluşturmuştur. Din ile irtibatlı olan herkesin Üstadın eserlerini okuması gereklidir” dedi. Nurnet'te yer alan habere göre Müftü Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müslüman fark edendir halkla batılı ayırandır. Kur'an-ı Kerim'de Allah (cc) “hakka batıl elbisesi giydiriyorsunuz” buyuruyor. Deccal asrındayız, tenekeyi boyayıp altın diye satıyorlar. Üstad Osmanlı’nın yıkılışının, çöküşünün olduğu zamanda ortaya çıkmıştır. İşaratul İcaz eserinde Kur'an-ı Kerim'i Peygamberin(sav) yazdığını söyleyenlere cevap vermiştir. Kur'an-ı Kerim’in belagatını, icazını anlatmıştır.
"Allah’ın rahmetinin izlerine baktırarak arzda dirilişi göstermiştir. Google'da “Dirilen kurbağa” yazın öldükten sonra dirilmeyi görebilirsiniz. Üstad akılla zihni buluşturuyor. Bir çok alim üstadın gizli hayranıdır. Okunması gereken üç şey vardır. Bunlar kainat, insanın kendisi ve Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an-ı Kerimden, ayetlerinden örneklerle Hakkın dilini halkın diline getiriyor. Alimi mürşit koyun gibidir kuzusuna süt verir. Üstadımız da Alimi Mürşittir.
"Risale-i Nur, ateizme cevap için okumalıdır, asrın sefahati için okumalıdır, hizmet edebilmek için okumalıdır. Üstad talebeleriyle birlikte birinci dünya savaşına katılmış ve esir düşmüştür. Diyanet, Üstadı ve eserlerini her zaman tasdik etmiş, sena etmiştir. Üstadı seviyorum, takdir ediyorum, yolundan gidenlere saygı duyuyorum. Farklı tarikatlarımız olabilir yeterki ümmet bilinci taşısınlar. Kıblemiz bir, davamız bir olsun. Süleyman Tunahan hazretleri, Mehmet Zahid Kotku hazretleri hepsi kendi zamanlarında rollerini oynadılar. Allah hepsinden razı olsun. Şimdi sıra bizde.”
Araştırmacı-Yazar Abdülhamid Oruç da Üstadın hizmetleri ve islam dünyası için yaptıklarını hatırlattı.
"Gerçek alimler peygamberlerin varisleridir. Bediüzzaman hazretleri kılıçla değil ilimle hizmet etmiştir. İslam dini alimlerin mürekkebini şehitlerin kanından üstün tutarak ilmin önemini belirmiştir. Allah (cc) her asrın başında dini anlatacak ümmeti irşad edecek bidatlardan ayıklayacak alimler göndermiştir.
"Osmanlı Viyana kapılarına kadar dini götürdü, her şeyin zevali vardır. Bazı şeylerin bozulmasıyla hıristiyan ve yahudiler hakim oldular. Müslümanların arasını bozdular. Namaz kılmayan müslümanlar oldu. Darvinizm, materyalist gibi fikirlerle müslümanların kafalarını karıştırdılar. İlmin hak ve batılı vardır. Karl Marks işçileri harekete geçirerek ateist fikirleri dünyanın bir çok yeri etkisi altına aldırdı. Bununla yetinmediler dini cemaatleri bile bölerek parça parça ettiler. Böyle bir zamanda Süleyman Tunahan, Esat Coşan gibi zatlar çıktı bunlardan biri Bediüzzaman hazretleri idi.
"Hakkı tavsiye etti, kuvvet kullanmadan şiddet kullanmadan. Her türlü zulme maruz kaldı. İslamın konuşulmasının yasak olduğu zamanlarda eserlerini ortaya koydu. Mücahittir, kitapları rafa kaldırıp mavzerleriyle mücadele vermiştir, esir düşmüş. Müelliftir yüz otuz parça kitap yazmıştır. Bu zamana uygun şekilde Kur'an-ı Kerim'i tefsir etmiştir. Hanımlara, gençlere hitaben kitaplar yazmıştır, tabiat risalesi, ihtiyarlar risalesi, meyve risalesi bu zamanın yaralarını tedavi etmiştir.
Diyanet Risale-i Nurlara sahip çıkmıştır. Üstad, nereye saldırılmışsa orada olmuştur. Eskiden olduğu gibi hocanın söylediğine inanmıyor insanlar. Ben görmeden inanmam diyenlere, caminin mimarını gören yok ama eseri var diyerek eserden müessire götürmüştür. Kainat kitabını okumayı öğretmiştir."