Havalar iyice soğudu. Kış icraatını tüm haşmetiyle sergiliyor.
Herkes kalın elbiselere sarılmış ve yarı büklüm vaziyette hayata devam diyor.
Bir kaç ay önceki yaz sanki hiç yaşanmamış gibi...
Hayat da garip...
İnsan da...
Gün geceyi, gece günü uğurlar.
Yaz gider, kış gelir.
Ay biter, yıl biter.
Nihayetinde ömür bitecek.
Hepsini görür yaşar ama...
Ömrün biteceğini görmez, ölmeyinceye kadar.
Geçen gece yatan sabah kalkan sen değil miydin?
Geçen yaz faslına veda edip şimdi kışı yaşayan kim?
Ya 2012 bitti diye, 2013 takviminden yaprak koparmaya başlayan?..
Kazanın doğurduğuna inanan ama öldüğüne inanmayan ey sersem ben..
Hiç boşuna kendini kandırma.
Yazın gitmesi kışın gelmesi kadar belli ki...
Şu beyaz kadar beyaz bir hakikat şudur ki...
Sana da...
Üç vakte kadar yol görünüyor.
Gün gibi, ay gibi, yaz gibi, yıl gibi, sen de gidicisin.
"Hayatını yaşa" diyenleri bırak.
Zira burada hayat, keyfa keder yaşayacak nitelikte değil.
Hem göz açıp kapayacak kadar kısa.
Hem de
Bir üzüm yedirse on tokat yedirecek cinsten.
Dün çocuktun, gençtin derken ne çabuk da kocadın.
Dün yoktu-azdı aç kaldın...
Bugün şekerden tansiyondan mütevellid nimetten kısmen mahrumsun.
Dün sen evin küçüğüydün.
Bugün en yaşlısı.
Dün sen anne-babadan ayrıldın.
Bugün de evlatların senden ayrılıyor.
Şaşırdığın şeylere şaşırmaz oldun.
Kınadığını yaşamaya başladın.
Sen, eski seni arıyorsun ama...
Eski senden çok uzaklaşmışsın.
Bak etrafından çok kimseler gitti dünyadan.
Sıra bilinmez ama, sana çok yakın.
Ey şaşkın ben...
Hazanda kutsuz kalmamak için, şimdiden kederlen dert tasa et.
Ömrünün kışını sımsıcak yaşamak için, yaz harmanında eserin olsun.
Kışa bak kışa
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.