Sosyal medya platformlarında çeşitli içerikler tüketerek geçirdiğimiz zaman gün geçtikçe artarken, konuyla ilgili yapılan araştırmalar da çeşitleniyor. Yeni yapılan bir araştırma, sosyal medyada ardı ardına kısa videolar izleyerek zaman geçirmenin can sıkıntısını azaltmak yerine, arttırdığını ortaya koydu.
Toronto Scarborough Üniversitesi’nde yürütülen ve Journal of Experimental Psychology: General dergisinde yayımlanan bu araştırmaya göre, video izlerken dikkatimizin dağılması ve sıkılmamız arasında güçlü bir bağlantı bulunuyor. Araştırmayı yürüten Dr. Katy Tam, “İnsanlar, videolar arasında sürekli geçiş yaptıklarında ya da bir videoyu ileri geri sararak izlediklerinde, o videoya olan ilgileri azalıyor ve daha ilginç bir şey aramaya başlıyorlar. Bu da sıkılma duygusunun artmasına neden oluyor” diyor.
Araştırma kapsamında yürütülen yedi farklı deneyde toplamda bin 200’den fazla katılımcı yer aldı. Bu deneyler, video izleme davranışlarımızla sıkılma hissi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirildi. Sonuçlar gösteriyor ki, katılımcılar, ileri geri sarma seçeneğine sahip olduklarında ya da birden fazla video arasında geçiş yapabildiklerinde, tek bir videoyu baştan sona izlemeye göre daha fazla sıkıldıklarını ifade ettiler.
Bu bulgular, sosyal medya ve akıllı telefonların sıkılma hissini nasıl etkilediği konusundaki önceki araştırmalarla da uyumlu. Daha önce yapılan çalışmalarda, sosyal medya kullanmanın sıkılma hissini azaltmak için tercih edildiği, ancak bu teknolojilerin aslında bu duyguyu daha da kötüleştirebildiği öne sürülmüştü.
HIZLI GEÇİŞLER YAPMAKTAN KAÇINMAK FAYDALI OLABİLİR
Bu araştırma, dikkatimizin dağılmasıyla can sıkıntısının nasıl birbirine bağlı olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Videolar arasında geçiş yaparken aldığımız keyif azalıyor ve bu da sıkılma duygusunu tetikleyebiliyor. Bu nedenle, video izlerken daha fazla keyif almak ve sıkılma hissini en aza indirmek için, izlediğiniz içeriğe odaklanmak ve hızlı geçişler yapmaktan kaçınmak faydalı olabilir. Bu, aynı zamanda sosyal medya kullanımının bilinçli bir şekilde yönetilmesine de katkı sağlayabilir.
HaberTürk