Kişisel-içsel zekâ, kendimiz hakkındaki duygu ve düşünceleri şekillendirebilme, yaşamı sürdürebilme ve yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle, hayat felsefemizi oluşturabilme, yaşamımızı bu doğrultuda planlama, kişisel istek ve hayaller oluşturabilme becerisidir.
Kişisel - İçsel Zekâya Sahip Olan İnsanların Özellikleri
* Yalnız kalmaktan hoşlanırlar.
* Yaşadıkları her olay veya deneyim üzerinde çok fazla düşünürler.
* Kendi içlerinde bir değer ve anlayış sistemi oluştururlar. Her şeyde kendilerinden bir şey ararlar.
* Kendi duygu ve düşüncelerinin farkındadırlar.
* Kendilerini farklı tarzlarda ifade edebilirler.
* Yaşam felsefelerini oluşturmaya yönelik bir arayış içindedirler.
* Bireysel çalışmalardan zevk alırlar.
* Yaşamlarında motivasyon kaynakları hedefleridir.
Kişisel - İçsel Zekâya Sahip Olan İnsanların İlgi Alanları/ Hobileri
* Günlük tutmak
* Yalnız kalmak
Kişisel - İçsel Zekâya Sahip İnsanların Seçebilecekleri Meslekler
* Yazar
* Şair
* Filozof
* Araştırmacı
* Teorisyen
Kişisel - İçsel Zekâya Sahip İnsanların Öğrenme Ortamları
Kişisel zekâ doğumla gelişmeye başlar ve bebek-anne arasındaki duygusal yakınlıkla devam eder. Yaşamın her anında her yeni olayda gelişme sürer.
Kişisel zekâ, eğitim ve öğretim ortamlarında hemen her alanda fark edilmesi ve destek verilmesi gereken bir zekâdır. Bazen sınıf içi dersler senasında bazen teneffüslerde birebir öğrenci-öğretmen ilişkilerinde bazen öğrencilere verilen kişisel gelişim tekniklerinde bazen de farklı sosyal platformlarda üzerinde çalışılmalı ve öğrencilere kişisel zekâlarını geliştirme yönünde destek verilmelidir.
Kişisel - İçsel Zekâya Sahip İnsanlar İçin Etkili Öğretim Araçları
Günlük Yazma Etkinlikleri: Öğrenciler hissettiklerini ve düşüncelerini günlüklere yazmak konusunda desteklenebilir. Küçük yaşlarda bu günlük yazma resim çizerek veya anlatılanın öğretmen veya veli tarafından kaleme alınmasıyla olabilir.
Duygu İfadesi: Bireylerin öncelikle içinde bulundukları duygu durumlarının farkında olmaları gerekir. Bu duygu ifadelerini sağlayacak sözcükler konusunda sınıflarda çalışmalar yapılmalıdır. Daha sonrada öğrencilerin bu duygu durumlarını rahatlıkla ifade edebilecekleri ortamlar yaratılmalıdır. Duyguların bazen resimle, şarkıyla veya kompozisyonlarla ifade edilmesine olanak sağlanmalıdır. Okul öncesi dönemde çocuklar duygularını ayırt etmekte ve bunları dile getirmekte zorlanırlar. Onlara kendilerini rahatça ifade edebilecekleri oyun ortamları veya resim çizmelerine olanak olan ortamlar sağlanabilir.
Beyingücü Dergisi