Yayıncıların yıllık ciro kaybının yüzde 30'ları bulduğunu ifade eden Celal, "Yayıncılık krizde değil, krizden daha beter bir durumda. 2001'de yayıncılık da tüm diğer sektörler gibi krize girdi. Ama diğer sektörlerde kriz geçip giderken, yayıncılıkta kalıcı oldu. Çünkü yayıncılığın kangrenleşmiş sorunlarını çözmek için herhangi bir çalışma yapılmamıştı" diye konuştu.
Celal, yayıncıların sektördeki daralmayı aşmak için kendilerince çözümler bulmaya çalıştıklarını kaydederek, daha çok çeşit kitap üretmek, fiyat indirimleri, ödemelerde vadelerin uzatılması gibi günü kurtarmaya yönelik önlemlerin var olduğunu, bunların çoğunun da sektöre yeni sorunlar yaratmaktan başka bir işe yaramadığını ileri sürdü.
"Yayıncılığın kronikleşmiş, çözülmeden bırakılmış sorunları var. Bunlardan birincisi sektörleşememe" diyen Metin Celal, yayıncılığın, devletin sanayi politikaları açısından bir sektör olarak görülmediğini ve bu nedenle de KOBİ'lerin yararlandığı fuarlara katılım gibi olanaklardan, düşük faizli krediler gibi desteklerden yararlanamadığını savundu.
Celal, kitap okuma oranlarının düştüğünü, gençler ve çocukların kitaba olan ilgisi azaldığını ifade ederek, korsan yayınların da her yıl yazarların ve yayıncıların kazançlarının yüzde 40'ını çalmaya devam ettiğini vurguladı.
Gazete ve dergilerin promosyon olarak sürekli kitap dağıtmasının büyük bir haksız rekabet yarattığını iddia eden Celal, gazetelerin tiraj alması sağlanırken yayıncılık sektörüne büyük darbeler vurulduğunu öne sürdü.
TimeTurk