Bilgiyi verene, Kitaba, Bilgiye ve Emin’e and olsun…
Kitapların yüzyıllardır var olması muhtemelen sebepsiz değildir. Allah’ın en sevgili yaratığı olan insana Kitap ve Bilgi ile seslenişi dahi…
Ve şimdilerde, dijital, bilgisayar çağında bile, hiçbir yere gitmediler, eskimediler, önemlerini ve alakalarını kaybetmediler: Yavaş yavaş yeni, elektronik bir forma geçmeleri dışında var olmaya ve kendilerini iddia etmeye devam ediyorlar.
İyi, faydalı bir kitap, sayfaları zamanla sararıp parçalansa, yıpransa bile böyle olmayı asla bırakmayan sadık bir dosttur.
Kocamış şefkatli bir bilge gibi…
Çoğu zaman kitap, sahibinin hafızasından silindikten veya kendisi bu dünyadan ayrıldıktan sonra bir miktar bilgiyi muhafaza eder.
Kitaplar bizim için hem dini hem de dünyevi yararlı bilgilerin yolunu açar.
Bizi farklı ülke ve halkların tarihi ve kültürüyle tanıştırıyorlar, başka kıtaları, başka çağları ve hatta galaksileri ziyaret etmemize yardımcı oluyorlar…
Birçok neslin deneyimine dokunmamıza ve asırlık bilgeliğin kaynağından yararlanmamıza izin veriyorlar.
Bize çeşitli bilimlerin kapılarını açıyorlar, din konularında, iş’te, sağlık ve esenliği korumada, yaşamda bize yardımcı oluyorlar.
Çocuk yetiştirmek ve hatta insanlarla ilişkilerde dahi.
Bazen kitap, insanın dosdoğru yola girmesine sebep & vesile olur.
Bazen en zor sorunu çözmeye yardımcı olur.
Bazen içinde bulunduğumuz çıkmazdan bize bir çıkış yolu göstererek hayat kurtarır.
Bazen beklenmedik bir şekilde içimizden birini bambaşka biri yapar ve kaderinde bir dönüm noktası olur.
Ve bazen kitap kalbe neşe getirir ve yorgun ve yaralı bir ruha iyileştirici bir merhem bırakır.
Bir kitap Allah’ın izniyle ne kadar çok şey yapmaya vesiledir değil mi?
Çöp olmak istemeyen İnsanın hayatında ne kadar önemli bir rol oynar!
…Ve bir kitapçıda veya ev kütüphanenizin raflarında sıra sıra kitaplar gördüğünüzde, istemeden düşünürsünüz: Yaradan bize okuma yazma konusunda ustalaşma yeteneği vererek bize ne tür bir merhamet gösterdi, bu sayede okuyabilir ve yazabiliriz.
Ve bu kadar çok kitabı insanlığın yararına kullanabilir ve onlardan faydalanabiliriz!
Hiçbir hayvana verilmeyen bu kıymet tek başına bile ne büyük zenginliktir!
Bunu ne sıklıkla düşünüyoruz? Muhtemelen olması gerektiği kadar sık değil.
Fakat kitap bize sadece ilmin nurunu getirmek için değil, Yaradan'ı ve O'nun sayısız ve sonsuz rahmetini hatırlatmak için de tasarlanmıştır.
Fayda sağlayan bilgi
Bilginin bizi her yönden kuşattığı bir zamanda yaşıyoruz.
Denizler ve okyanuslar arasında bir yolculuğa çıkmak, dağları ve çölleri aşmak, kaynağına ulaşmak için haftalar ve aylar vermek zorunda kalanlar bile.
Ve bugün soru, bilginin nasıl elde edileceği değil, onun uçsuz bucaksız okyanusunda nasıl boğulmayacağıdır.
Bu aynı zamanda dini bilgiler için de geçerlidir.
O kadar çok âyet ve hadis dinliyoruz, izliyoruz, okuyoruz - her zaman kasten bile değil, bazen kendiliğinden, tevafuken çıkıyor - bazen bir ayeti veya hadisi bininci kez duyuyorsunuz gibi görünüyor…
Mübarek kitapları okurken bile…
Defalarca okunan kitabı uzun zamandan sonra istifade ve amel maksadıyla elimize aldığımızda bambaşka yeni bir malumat ve o ana dek denk gelinmemiş bir pencere açılıveriyor karşınıza…
Kitap yüklü eşekler gibi olmamanın en önemli gerekliliğinin ‘Rabbinin adı ile okumak’ olduğu kaidesi gayrete sebat veriyordur.
Bu gerçekten harika.!
Misalen;
Belli ki o ana dek bin defa okuduğunuz bir hadisi okuyorsunuz.
Bin defa okunsa da vakti erişince kalbinizi canlandırır.
Yıllarca ibadet etme yolunda gitmiş kişinin seher vakti kıldığı iki rekat namazdan sonra ‘ben yıllarca ne şekilde namaz kılmışım ki’ demesi gibi…
Bilgiye hatırlamadığımız için değil, güncellenmesi gerektiği için dönmeliyiz.
Ve onun yenilenmesi ile tazeleniriz.
Kitap ve bilgi ile yinelenmeden yenilenmeli.
Hele de,
Köyü kuşanıp şehre gidince…
Süratle!
Kitaba dönmeli,
Bilgiye dönmeli,
Kalbe dönmeli…