“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen Hz. Peygamber’in (sav) sözünü çok söyleriz de bunun İslam adına anlamı üzerinde hiç durmayız. Oysa, “bizden değildir” diyor Sevgili Efendimiz, buna riayet etmeyi unutanlara... Modern zamanlar, komşuyu komşuya yabancı kıldı. Oysa Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri “Marifetnâme” adlı eserinde, İslâm ahlâk ve yaşayışından çıkardığı esasları, edep ve erkan olarak büyük bir ciddiyetle ele almış... Bakınız neler söylüyor:
Ey Aziz, mâlum olsun ki, edep ehli kimseler: “Komşunun komşularıyla geçiminin edep ve erkânı kırktır” demişlerdir.
1. Kişinin kendi evine bitişik olanlarla, karşısında bulunup da kapıları görünenlerden kırk eve kadar oturanlar, -zımmî de olsalar- komşularıdır. Bunlara, iyilik etmek ve gerçekten akrabalarmış gibi güzel davranmaktır.
2. Komşunun ev halkına, kötülük etmeyip, onların namusunu korumaktır.
3. Komşuya gelip gidene uzun uzun bakıp, rahatsız etmemektir.
4. Komşusu açken, kendi tok yatmamaktır.
5. Komşuyu el veya diliyle incitmekten sakınmaktır.
6. Komşunun evine, penceresinden, duvarından izinsiz bakmamaktır.
7. Komşularına azdan çoktan –zımmî de olsa- hediye vermektir...
8. “Komşu çanağı” göndermektir. Yani kokusu duyulacak bir yemek pişirildiğinde, bitişik komşuya hediye etmektir.
9. Satın aldığı meyveden, rastladığı komşusuna hediye etmektir.
10. Komşuları borç isterse, vermektir.
11. Komşuları muhtaç kaldıysa, ihtiyaçlarını gidermektir.
12. Komşusunu bayramlarda ziyaret etmektir.
13. Komşunun hayvanlarına taş atmamaktır.
14. Komşunun çocuklarını, kendininkilere dövdürüp sövdürmemektir.
15. Komşuların izni olmadan, kendi binasını, onlarınkinden yüksek ve önlerini kapayacak şekilde yaptırmamaktır.
16. Komşularını, kendi taraflarından, duvara ağaç kakmaktan menetmektir.
17. Komşularına, kendi oluklarının akıntısıyla veya yolunun toprak kazıntısı ve kar kürüntüsüyle rahatsız vermemektir.
18. Komşuların sırlarını ve ayıplarını soruşturmamaktır.
19. Komşuların hallerini ve işlerini başkalarına söylememektir.
20. Komşularına yolda rastladıkça ilk önce selâm vermektir.
21. Komşularla konuşurken lâfı uzatmayıp, lüzumu kadar konuşmaktır.
22. Komşularından su, tuz ve ateş gibi zarurî maddeleri esirgemeyip vermektir.
23. Komşuların hediyesini, az da olsa kabul edip, çok bilmektir.
24. Komşuların ayıplarını örtmektir.
25. Komşularına dert ortağı olmaktır.
26. Komşularından izin almadan evini yabancıya satmamaktır.
27. Komşusu bir yerden dönünce ziyaret etmektir.
28. Komşularını kederli günlerinde teselli etmektir.
29. Komşuları tarafından davet olununca, kabul edip gitmektir.
30. Komşularını davet etmektir.
31. Komşusu bir şey isteyince memnuniyetle vermektir.
32. Komşusu bir kusur işleyince, af ederek, sevgi uyandırmaktır.
33. Komşuları hasta olunca ziyaret etmektir.
34. Komşulardan biri vefat edince, cenazesinde hazır bulunmaktır.
35. Komşuların yetimlerini himâye etmektir.
36. Komşularıyla buluşunca, güleç yüzlü olup, tatlı söz söylemektir.
37. Komşuların kendisine nasıl davranmasını istiyorsa, onlara öyle muamele etmektir.
38. Başkalarından gelse tahammül edemeyeceği eziyete, komşusundan gelince tahammül etmektir.
39. Komşulardan kabalık edenlere aldırmamaktır.
40. Komşulardan sert söyleyenlere, mülâyim davranmaktır.
Komşuluk esaslarını bu kadar ince çizgilerle ve sorumluluk bilinciyle gözeten toplum, şüphesiz ki yabancılaşmaya, yalnızlaşmaya, egoizme, sevgisizliğe çareyi de bulacaktır.
Vakit