TBMM Tarım Komisyonunda görüşmelerine yarın devam edilmesi planlanan başıboş köpeklerle ilgili yasa teklifinde, mağdurların tazminat taleplerindeki belirsizliğin giderilmesi de hedefleniyor.
Başıboş köpek saldırısına uğrayanların tazminat talepleri karşısında bugüne kadar belediyeler ve valilikler sorumluluğu birbirlerine attıkları için davalardan genellikle bir sonuç alınamıyor. Ancak son dönemde, bazı mağdurların açtıkları davalarda mahkemeler belediyeleri sorumlu tutmaya başlamıştı.
BİR KÖPEK BİR İNSANA SALDIRSA HİÇBİR KİMSENİN CEZASI YOK
AK Parti’nin hukukçularından İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, başıboş köpeklerinin zarar verdiği mağdurların muhataplarının yeni yasa ile birlikte belediyeler ve il özel idareleri olacağını söyledi. Yıldırım “Bir insan sokak hayvanına eziyet etse veya öldürse 1 yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Ancak sahipsiz bir köpek bir insana saldırsa veya öldürse sahipsiz olduğu için hiçbir kimsenin cezası yok. Ama yola çıkan bir ineğe çarpan arabanın masrafını ise inek sahibi ödüyor. Madem öyle sahipsiz hayvanların verdiği zararları da il özel idareleri ve belediyeler karşılasın. Sokakta dolaşan varsa sahipsiz hayvanların sahibi olarak il özel idarelerini ve belediyeleri sahipleri olarak kabul edeceğiz” diye konuştu.
KISIRLAŞTIRMA ÇÖZÜM DEĞİL
Öte yandan muhalefetin ‘ötanazi’ uygulamasına itiraz ettiği teklifin gerekçesinde verilen Hindistan örneği, ‘Yakala-Kısırlaştır-Sal’ metodunun bir işe yaramadığını ortaya koyuyor. Gerekçede “İngiltere, Fransa ve ABD’nin bazı eyaletlerinde “Yakala-Kısırlaştır-Tut-Ötanazi Modeli” uygulanmaktadır. İngiltere’de 7 gün, Fransa’da 8 gün, ABD’de eyaletlerce belirlenmiş süre sonunda sahiplendirilemeyen hayvanlara ötanazi yapılabilmektedir. Hindistan ve bazı Balkan ülkelerinde hayvan popülasyonuyla mücadele yöntemi, Ülkemizdeki gibi “Yakala-Kısırlaştır-Sal” metodudur. 60 milyon sahipsiz köpek bulunan Hindistan’da dünyadaki tüm kuduz ölümlerinin yüzde 36’sı gerçekleşmektedir” denildi.
SÖZLEŞMEDE ‘ÖTANAZİ’ VAR
Teklifin gerekçesinde, tarihten de örnekler verilerek, Avrupa’da 18 ve 19’uncu yüzyılda sahipsiz hayvanların itlaf edildiği, dünyanın birçok ülkesinde de popülasyonunun kontrol altında tutulması için itlaf yönteminin kullanıldığı hatırlatıldı. Türkiye’de de 13 Haziran 1932 tarihli ve 2123 sayılı Resmî Gazete’de; sahipsiz hayvanların hepsinin itlaf edilmesi, sahipli köpeklerin başıboş bırakılmaması ve ağızlık-tasma ile gezdirilmesi, serbest bırakılmış sahipli köpeklerin itlaf edilmesi, itlafın belediyelerce yapılması hususlarının yer aldığı bir tamim yayımlandığına vurgu yapıldı. Ayrıca 2003 tarihinde Türkiye’nin de taraf olduğu Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nde başıboş köpek sayısının sorun teşkil ettiğine kanaat getirilmesi hâlinde hayvanlara uygulanacak tedbir olarak hiçbir farklı gerekçe aranmaksızın sayıyı azaltmak üzere ötanazi işleminin yapılmasının uygun bulunduğu ifade edildi.
Türkiye Gazetesi