Korona günlüğü -IV

Şahin DOĞAN

Uzlete ve inzivaya devam. Üç yaramaz çocukla nasıl bir uzlet olabilirse ama yine de uzlet. Gazeteler arasında bir parça gezinti… Zevkle ve lezzetle takip ettiğim birkaç yazar var: Beşir Ayvazoğlu, Gökhan Özcan, Mustafa Öztürk… Her vuslat bir firak; her firak bir vuslat. Hayat üzerine derinlemesine ve romantizme kaçmadan düşünen her zekanın kabul edeceği bir hakikat var: Ahiret dünyanın tek sahih ve tek sahici anlamıdır. Bunun dışındaki diğer bütün anlamlar gerçekten anlamsızdır. Elbette bunun izafi bir yargı olduğunu ıskalamıyorum ama son tahlilde ahiretsiz hiçbir erdemin ve anlamın değeri olmadığına inanıyorum.

Dücane Cündioğlu bize ve kendisini eleştirenlere uzunca bir cevap verdi. Bazı meşhur muhafazakar kalemlerin hazret hakkındaki paylaşımları gerçekten de nahoş idi. Eleştiri mutlaka olmalı ama nezih olmalı bu eleştiri. Başka türlüsü hakikate talip irfan sahibi insanların ve bilhassa kalem erbabının işi değil. “Felsefe Söyleşileri” isimli yeni youtube kanalı açmış Cündioğlu. İlk dersini dinledim, mevcut istibdattan olabildiğince şikayetçi. Hasbihal kısmı güzel ve lezizdi ama bir ifade hiç hoş değildi. Twetterda on bin kişiyi engellediğini, bir ara engeli kaldırıp bu trolleri azad etmeyi düşündüğünü ama son anda bundan vazgeçtiğini söyledi.

Engellenen bu on bin insanın hepsi gerçekten de trol mu? Sözgelimi geçen yıl engellediği ve tarihselcilik üzerine kitapları olan Hamdi Tayfur trol mu? Kesinlikle hayır. Geçen sene Marmara İlahiyat’ta tarihselcilik üzerine yaptığı uzun bir konuşmaya “dağ fare doğurdu” şeklinde naif bir yorum yapan Hamdi Tayfur kesinlikle trol değil ve sonuna kadar haklıydı. Zât-ı âlileri nezdinde en dostane bir üslup ile eleştiri getiren herkes trol. Hem “tartışılamaz, eleştirilemez hiçbir hakikate sahip değilim” diyeceksin, sonra en masumane ve nezihane eleştiri yapanları bile derhal engelleyeceksin. Kaldı ki bunlar sizin köleleriniz mi ki azad etmeyi düşünüyorsunuz?

Söylem ile eylem neden bu kadar ırak olur birbirine? Fanatizm ve kişicilik bu toprakların kaderi sanki. Her köşe başında bir sfenks. İslamoğlucular, Gülenciler, Özelciler ve nihayet Dücaneciler. Son kitlenin kendilerini her fırsatta büyük bir sitayişle özgür  ve bağımsız düşünenler olarak tesmiye etmesi bu fanatizm ve kaba hayranlık gerçeğini değiştirmiyor. Bu durum en az korona kadar sari ve tehlikeli bir hastalık. Umarım korona ile birlikte bu hastalık da bir daha dönmemek üzere bu toprakları terk eder.

Vak’a sayısı giderek artıyor, tedirginlik ve telaş hali devam ediyor. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmek üzere. Trump önümüzdeki iki haftayı en tehlikeli zaman dilimi olarak ilan etti. ABD büyük bir tsunami bekler gibi bekliyor bu felaketi. Sala sesleri, ezan sesinden daha fazla çıkıyor. Levent Gültekin ve İhsan Eliaçık gibi bazıları bunu eleştiriyor ama bence çok yersiz ve gereksiz bir eleştiri. Devlet yardım kampanyası başlattı. Reis yedi maaşını bağışladı. Diyanet İşleri Başkanı bir maaşını. Bence reis iktidardaki herkesten daha cömert. Tebrik ediyorum.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.