Koronadan bıktım usandım. Nedir bu lanet olası anlayamadım. Haberler mide bulandırıcı. Bize yakın bir apartman karantina altına alınmış. Apartmanda yaşayan bir doktor ölmüş. Dünyanın en lüzumsuz şeyi şu küreselleşme. Herkes herkesle ilgili, her şey her şeyle irtibatlı. Eskiden insanlar psikolojik açıdan çok daha rahattı. Çünkü birbirinden haberleri yoktu.
Alderson’un kitabını karıştırdım biraz. “Osmanlı Hanedanı” isimli. Kardeş katli faslında dikkate şayan bilgiler var. Bilhassa verdiği şemalar çok önemli. Yüksekten bakınca her şey bir iktidar meselesi. Kardeşlerini boğdurmayan padişah yok. Bizans ve İran’da başları kesiliyordu Osmanlı’da ise “keman kirişi” denilen bir kirişle dilsiz cellatlar tarafından boğduruluyordu. Özellikle III. Mehmet tahta geçince on dokuz kardeşini ve bazı hasekileri bir günde öldürterek adeta bir katliam yapmıştı.
Nedeni malum, beka-i devlet. Devletin selameti ve geleceği için binlerce insan üstelik çoğu çocuk idam edilebilir. Dini açıdan fetva kotarmak padişahların yapabildiği en kolay şey. Din demek tevil demek. Bu bahsi önceleri Hammer ve İnalcık’tan okumuştum. İlmi ciddiyetlerine diyecek yok. Bahadıroğlu’nun konuyla ilgili kitabına baktım. Adam Osmanlı’nın yeminli avukatı sanki. Serapa hamaset. Bu ülkede üniversal düşünebilen entelektüel ve yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Her vahşetin dini ve felsefi bir açıklaması var. Siyaset felsefesi açısından normal ama insanlık açısından felaket bir şey kardeş katli. Yeryüzünün bütün toprakları tek bir insanın kanının akıtılmasına değmez diyen Şirazlı Hafız’a kaç kişi kulak veriyor! Aslında kardeş katli tatsız gerçekler, karşı çıkışlar romantik idealler. Tam adalet bu dünyaya göre değil. İyi de bu dünyadan başka bir dünya var mı? Bizce var. Makyavel çok haklı. Olan bitene ayna tutuyordu sadece. İbn-i Haldun daha mı farklı düşünüyordu?
Acaba teolojiyi inşa eden ve şekillendiren arkeoloji mi? Başka bir ifadeyle yaşananlar semadan arza doğru bir inzal değil de arzdan semaya yükselen bir talep mi? Eb-u Zeyd, Arkoon, Hasan Hanefi haklı olabilir mi? Göksel hiyerarşiler yeryüzündeki hiyerarşilerin birer uzantısı mı? Çıplak bir nazarla bakınca durum böyle de okunmaya ve anlaşılmaya fazlasıyla elverişli. Düşünmek, en azından düşünmenin hakkını vermeye çalışmak azap gerçekten. Bu zamanda ve belki de bütün zamanlarda en lüzumsuz tartışmalar ilahiyat tartışmaları. Taraflardan hangisi gücü arkasına alıyorsa onun dediği oluyor çünkü.
Bugün Berat Kandili. İslam’da kandil var mı yok mu muhabbeti tam hız devam ediyor. Tevil caiz olduktan ve canı sağ olduktan sonra bu tarz soruların ne ehemmiyeti kalır ki! Berat kandili ve fakat camilerin içinde in cin top oynuyor. Rüyamda görseydim inanmazdım bir gün halimizin böyle olacağına. Koronaya hangi dini izahı yaparsan yap hepsi gidiyor. Çünkü yapılan izahlardan hiçbirinin sağlamasını yapmak ve geçerliliğini test etmek mümkün değil.
Yorumcunun biri Harari’den tek satır okumadığı halde adama kolayca “çakal” diyebiliyor, başka biri Yavuz Sultan Selim için siyasi müceddit. Cehalet affedilebilir çünkü cihanşümul olma gibi sevimli bir imtiyazı var ama ya gaflet? Gafletin çaresi yok, çözümü yok, ilacı yok. Gaflet bitirir insanı. Gaflet ifrat ile tefrit arasındaki muvazeneyi kaybetmektir. Gaflet bilmediğini de bilmemektir.