"Yaklaşık 2,5 yılın ardından pandeminin sonlanmasıyla geriye dönüp baktığımızda bilim adına yapılan yanlışlıkların ne kadar büyük zararlar verdiğini görüyoruz. Tıp tarihinde utançla yerini alacak yanlışlıklar. Pek çoğu arasından şu 5 tanesi özellikle bilinmeli" diyen Dr. Bülent Polat'ın sosyal medya hesabından paylaştığı bilgiler şöyle:
1–Doğal bağışıklığın yetersiz görülmesi, önemsenmemesi.
Oysa hastalığı geçirmekle kazanılan doğal bağışıklık, virüsün tüm proteinlerine karşı hem hücresel hem de humoral savunma mekanizmalarını harekete geçirerek etkin koruma sağlar. Aşılar için bu kadim bilgi ihmal edildi.
2–Asemptomatik kişilerin kuvvetli virüs yayıcısı olduğu iddiası.
Oysa biliyoruz ki salgınların asıl sorumlusu ve yayıcısı semptomatik, yani hastalık belirtileri gösterenlerdir. Hastalık semptomları olmayanların bulaştırıcılığı çok azdır, nadirdir.
Burada tıbbın temel bilgilerinden biri olan “enfekte vaka” ve “enfeksiyon hastası” ayrımı maalesef yok sayılmıştır.
Enfekte vaka: Virüs bulaşmış ama hasta değil, asemptomatik.
Enfeksiyon hastası: Virüs bulaşmış ve hastalık var.
Tedavi hasta olana yönelik olmalıdır.
3–Aşısızların varyant üretimine neden olacakları, bir varyant fabrikası gibi çalışıp aşılıları öldüreceği iddiası.
Bağışıklık biliminden haberi olmayanların inanacakları bir saçmalıktı. Ayrıca aşının koruyuculuğunu yok sayacak bir çelişkiyi de yansıtıyordu.
4–Çocukların süper bulaştırıcı olduğu iddiası.
Bu bilerek yayılan yanlış bilgi okulların kapanmasına, eğitimin uzun süre iptal edilmesine neden olarak çocuklarda telafisi zor sıkıntılara yol açtı. Eğitim eksikliği yanında psikolojik ve fiziksel sorunlar da arttı.
5–mRNA aşılarının olası yan etkilerinin yok sayılması.
Oysa tıpta yan etki ve riskler konusunda doğru bilgilendirme bir kuraldır.
Sanki %100 koruyucu ve hiçbir yan etkisi yok ya da 2 aydan sonraki komplikasyonlar aşıya bağlanamaz şeklinde yalan bilgiler ısrarla yayıldı.
Zaman geçtikçe bu yanlışlıklar giderek netleşiyor.
Ekranları ve sosyal medyayı parselleyerek bu bilgi kirliliğini yayanlar şimdi “bilimin ilkesine göre yanlışlandıklarını” mı söyleyecekler?
Oysa gerçek bilim insanları bunları pandeminin başından beri vurguluyorlardı.