Bir süredir devamlı aklımda kötü ve iğrenç düşünceler var. Önce buna uymayı istiyorum, ama sonra kötü olduğunu düşünüp vazgeçiyorum.nBu kötü düşünceleri tekrar tekrar düşünmek istiyorum, bazen de çok iğrenç şeyleri ağzımdan kaçırıyorum. Yemek yerken bile aklıma geliyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Konuşmaktan çekiniyorum. Üzerimde o zaman bir inançsızlık oluyor, sanki basiretim kapanıyor. Nefsimin şerrinden, şeytanın vesveselerinden, kötü düşüncelerden ve dilimin şerrinden kurtulmak için dua ve sure var mı? (Rumuz: Şimşek)
Kalbinize ve hatırınıza gelenler, birer hayal ürününden başka bir şey değildir. Hayalden geçen çirkin şeylerin de bir değeri, bir önemi yoktur. Üstelik insana bir zarar da vermez.
Bunun için insanın küfre iten şeyleri hayal etmesi onu küfre götürmediği gibi, edebe aykırı bir şeyi düşünmesi de edepsizlik olmaz.
Çünkü bir şeyin hayalden geçirilmesi bir karar ve hüküm sayılmaz. Bundan dolayı insanı bağlamaz, iyiliğinin veya kötülüğünün delili sayılmaz, hakkında bir sonuca götürmez. Oysa edepsizlik, kötü söz ve çirkin bir kelimenin söylenmesi bir hükümdür.
Çirkin bir sözü hayalinden geçiren insan bunu söylemiş değildir ki mes'ul durumda kalsın.
Kalbe gelen çirkin sözler, edebe aykırı haller kalpten gelmiyor, bunun için kalbe ait değildir. Çünkü bu sözlerden kalp rahatsızdır; sıkılıyor, daralıyor. Kalbin bir ürünü olmadığı için bir kuruntu ve evhamdan başka bir şey değildir.
***
Kalpten kaynaklanmadığına göre şeytandan kaynaklanıyor, hadiste ifade edildiği gibi kalbe yakın olan şeytanın lemmesinden geliyor.
Lemme, şeytanın ve meleğin kalpteki üssü, merkezi, karar gâhı ve santralidir. Bunlar birbirlerine çok yakındır.
Şeytan kendi karargâhından kalbe devamlı vesvese okları fırlatarak insanı küfre, isyana ve günaha çağırır, hakkı ve hakikati reddetmeye yöneltir; melek de şeytanın lemmesini bertaraf etmek için karşı atağa geçer, ilham verir, insanı hayra, güzelliklere, sevaba ve hakka çağırır.
İşte insanın kalbine gelen, hayal aynasına yansıyan bu çirkin sözler, şeytanın santralinden geliyor.
Aynı kalpte şeytanın santrali ile meleğin santralinin birbirine yakın olması, aynanın parlak yüzü ile mat yüzünün bir arada bulunmasına benzer.
Bir başka ifadeyle bir kütüphanede insanı yoldan çıkaran kitapla faydalı kitabın yan yana durması gibidir. Bunun için melek ilhamı ile şeytan vesvesesinin birbirine yakın olması insana bir zarar vermez.
***
Öyleyse nasıl olursa, insan vesveseden zarar görür?
İnsan vesvesenin zarar vereceği vehmine kapılır, zarar verdiğini düşünürse zarar görür. Böylece kalbini sıkıntıya sokmuş, ıstıraba sürüklemiştir.
Çünkü hayali hakikat sanmıştı, şeytan işi olan vesveseyi kendi kalbine mal etmiştir, şeytanın vesvesesini kalbinden gelen bir söz gibi kabullenmiştir.
Yani vesvesenin zarar verdiği kanaatine varmış, zarar görmüştür. Tehlikeli sanmış, tehlikeye düşmüştür. Zaten şeytan da böyle bir şeyi istemektedir ve şeytanın dediği olmuştur.
Bundan kurtulmak için ne yapmalı? Hadiste de bildirildiği gibi hemen şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalı, başta "Eûzü" olmak üzere, Felak ve Nâs surelerini sıkça okumalıdır.
Bu konuda daha geniş bilgi için "Vesvese, sebep ve kurtuluş Yolları" isimli kitabımızı okumaya çalışın
Bugün