Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar, cuma hutbelerinin caminin bulunduğu bölgenin sorunlarına göre hazırlanması gerektiğini belirtti. Akpınar, yaptığı açıklamada, küçük bir köyün gündemiyle, ilçe ve şehir merkezindeki camilerin bulunduğu mahallelerin gündeminin farklı olabileceğine değinerek, ‘’Hatta şehrin merkeziyle varoşlarının problemi de bir olmayabilir. Hutbeler, buna göre hazırlanmalı ve dinleyenlerin anlayacağı şekilde sunulmalı’’ dedi.
Hutbelerin hayatın içerisindeki konularla, ihtiyaçlara cevap verecek şekilde hazırlanması gerektiğini dile getiren Akpınar, insanların sorunlarına dikkat çeken konuların belirlenmesi halinde cami sütunlarında ve duvar diplerinde uyuklamaların yaşanmayacağını ve dinleyenlerin daha dikkatli olacağını vurguladı.
Akpınar, şunları kaydetti: ‘’Hutbelerde bazen caminin etrafındaki mahalleyi ilgilendiren, lokal sorunlar da ele alınabilir. Bizim dinimiz hayatı bütün yönleriyle kuşatan bir din. Günlük hayatta, çarşı camisinde ticari konularla ilgili hutbelere ihtiyaç var. Bugün aldatan, aldanan müşteri ve satıcılar varsa, o çarşı camisinde iş ahlâkını oluşturmaya yönelik hutbeleri anlam ifade eder. Kunduracı esnafının yoğun olduğu bir caminin ya da organize sanayinin yoğun olduğu caminin problemi farklı olabilir. Gündemlerde farklı farklı olabilir. Orada da işçi-işveren hakları gibi konuların konuşulması çok daha iyi olacaktır. Hem muhteva ve konu olarak, hem de dil olarak farklılık arz eder. Camilere ve bölgelere imam atanmasında da müftülüklerin özel durumları gözetmeleri gerekir. Köyde okuyacağımız hutbenin diliyle, kampüs camisinde okuyacağımız hutbenin dili farklı olmalı ve seviyesi ona göre ayarlanmalı.’’ Akpınar, hutbelerin konusu kadar, sunum tarzı ve dil seviyesinin de önemli olduğunu vurguladı.
Yeni Asya