Kitabı tersinden tutup okuyor
Kafaları bir çıkmaza sokuyor
Ağzından çıkanlar zehir kokuyor
Bilir misin kime neden kızarım
Az bilgi az keder neden yazarım
Çöplüklerde gezer temiz duramaz
Şerre koşar hiçbir hayra yaramaz
İlla ısıracak mertçe vuramaz
Bilir misin kime neden kızarım
Görmeyene inat mahsus nazarım
Didişemez ise hasta olacak
Kavgayla büyümüş işi bu ancak
Neşesi eksilmez söner her ocak
Bilir misin kime neden kızarım
Gizleme boşuna eşer kazarım
Sözünün büyüsü yalnızca tahkir
Ardından kalmadı makul bir fikir
Bulaşmasın kirdir altı üstü kir
Bilir misin kime neden kızarım
Şüphe işgalinde çarşı pazarım
Adamın böylesi zinhar özlenmez
Açlıktan ölsen de ekmeği yenmez
Çünkü hınzırlığı bitmez tükenmez
Bilir misin kime neden kızarım
Boşveren uykulu nefse fizarım
Zirveyi boş sandı dikti gözünü
Düşman söyleyemez ağu sözünü
Aslında faş etti kirli yüzünü
Bilir misin kime neden kızarım
Şirinlik taslayan tavrı bozarım
Arifi arif ol bak etrafına
Kimler gölge olmuş yaran saffına
Saklamış hançeri bir tarafına
Bilir misin kime neden kızarım
İsyan güftesini size yazarım