Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Meryem Sûresi 59-63. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
59-Sonra onların ardından yerlerine öyle bir nesil geldi ki namazı zâyi‘ (terk) ettiler ve şehvetler(in)e uydular; (onlar) artık ileride (Cehennemdeki) Gayyâ Vâdisini boylayacaklardır.
60-Ancak tevbe edip îmân ederek sâlih amel işleyenler müstesnâ; işte onlar hiçbir zulme uğratılmadan Cennete gireceklerdir.(*)
61-(Öyle) Adn Cennetleri ki, Rahmân (olan Allah, onu) kullarına gıyâben va‘d etmiştir. Şübhesiz ki O, va‘di yerine gelecek olandır.
62-Ve (onlar) orada boş bir söz işitmezler; ancak selâm (işitirler)! Ve orada sabah-akşam kendilerine âid rızıkları vardır.
63-Kullarımızdan takvâ sâhibi olanları vâris kılacağımız Cennet, işte budur!(**)
(*)“Hakīkī adâlet ister ki: Şu küçücük insan, şu küçüklüğü nisbetinde değil, belki cinâyetinin büyüklüğü, mâhiyetinin (ne olduğunun) ehemmiyeti ve vazîfesinin azameti (büyüklüğü) nisbetinde mükâfât ve mücâzât (cezâ) görsün. Mâdem şu fânî, geçici dünya, ebed için halk olunan (yaratılan) insan husûsunda öyle bir adâlet ve hikmete mazhariyetten çok uzaktır. Elbette Âdil olan o Zât-ı Celîl-i zü’l-Cemâl’in (güzellik sâhibi ve nihâyetsiz yüce olan Allah’ın) ve Hakîm (nihâyetsiz hikmet sâhibi) olan o Zât-ı Cemîl-i zü’l-Celâl’in (azamet ve kahır sâhibi ve nihâyetsiz güzel olan Allah’ın) dâimî bir Cehennemi ve ebedî bir Cenneti bulunacaktır.” (Zülfikār, 10. Söz, 20)
(**)Cennetin bazı ahvâli için bakınız; (Sözler, 28. Söz, 169-175)