Külleri Allah gönderdi zararı biz ödemeyiz

Volkanik küller İngiltere semalarında lavanta rengi bir romantizm oluştursa da pek çok insanı sefil etti.

Bazı sigorta şirketlerinden gelen “Volkanik külleri Tanrı gönderdi, zararları neden biz karşılayalım” açıklaması ise sadece yolcuların değil havayolu şirketlerinin de sinirlerini gerdi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük mahsur kalma olayı, İzlanda’daki volkanik br dağdan yayılan küllerle başladı.

Öğle saatlerinde uçak seferleri iptal edilmeye başlayınca Heathrow başta olmak üzere bütün havalimanları insanlarla doldu taştı. Gökyüzü açık olduğu için kimse uçakların kalkış ve inişine imkan vermeyen kül bulutunu anlayamadı. Önce havayolu şirketlerini suçlayan yolcular, ardından hava meydanları işletme müdürlüklerine ateş püskürdü. Bir iş seyahati için geldiğim İngiltere’de dönüşümü gerçekleştirmek üzere havalimanına vardığımda tam bir kaosun içine düştüm. Saat 16.00’daki uçağımızdan hiçbir haber yoktu. Havalimanındaki yardım ve bilgi masaları öfkeli insanlarla dolup taşmıştı. En sonunda uzmanların ‘motorlar küllerden zarar görür, hiçbir uçağı kaldıramayız’ açıklaması ikna edici oldu. Londralılar evlerine dönerken, başka şehirlerlerde ve ülkelerde yaşayanlar “Eh, mahsur kaldık. Bari çıkıp şehri dolaşalım” dediler ve o anda Londra’nın merkezine gelebilmek için binmemiz gereken Piccadilly metro hattı turşu gibi istiflenmiş insanlarla doldu. Boş taksi bulabilmek çölde su bulmak kadar zorlaştı. Her zamanki gibi zor zamanlar insanları yakınlaştırdı ve bulunan taksiler paylaşıldı.

Bu Big Ben, bu da bavul

Şehir merkezine gidebilmek için insanlar bavullarını emanete bıraktılar. En sonunda emanetler bavul alamayacak hale geldi. İşte bu durum Londra’yı bavulla gezen uçuşu iptal edilip belirsizliğe düşen bir kitle meydana getirdi. Metroda, caddelerde, hatta meşhur Parlamento ve saat kulesi Big Ben’in görülebildiği Westminster’da bir yandan bavullarını çekiştiren bir yandan da fotoğraf çeken volkanik kül mağduru turistler komik görüntüler oluşturdu. Ellerinde bavul olan herkes kendi gibi mağdur olmuş diğer bavullularla selamlaştı: “Siz de mi kül mağdurusunuz? Hangi uçaktı?” Restoranlarda, kafeteryalarda ve barlarda oturan bavullu müşteriler mekanlara sığmakta zorlandı. Küllerin üzerine yağacağını düşünen İngilizler önce evlerine kapandı ama turistlere bir zarar gelmediğini görünce onlar da kendilerini dışarı attı.

Boş tek bir oda bile yok

Dünyanın en eski ve en büyük metrolarından birine sahip olan Londra’da 5 dakikada bir uçak seferlerinin iptal edildiği duyuruları yapıldı. Otellerde yer bulmak imkansız hale geldi. Otele vardığımızda karşılaştığım bellboy, “Sizin de uçağınız iptal edildi değil mi” diye sorarken gülümsedi. Asansörde karşılaştığım iki Hollandalı ile birbirimize bakıp aynı anda “Uçuşunuz iptal edildi” dedik. Oteller ve turizm adına en verimli gün yaşanırken, akşam saatlerinde sigorta şirketlerinin bazılarından gelen “Volkanik külleri Tanrı gönderdi, zararları neden biz karşılayalım” açıklaması sadece yolcuların değil havayolu şirketlerinin de sinirlerini gerdi. Kül bulutunun 5 hatta 7 günde bile ancak dağılabileceği, o vakte kadar hiçbir uçuş yapılamayacağı ve bunun milyarlarca dolarlık bir zarar yaratacağı hesaplanıyor.

Paris’e kaçış planı trenlerde yer bırakmadı

Pek çok İngiliz, bunun İkinci Dünya Savaşı’ndan bile daha zor günler olduğunu düşünüyor. Çoğu sürekli problem çıkardığını düşündüğü İzlandalılara kızıyor. Bir grup insan İngiltere ve Fransa arasında Manş Denizi’nin altındaki tren yoluyla Paris’e gidip, oradan uçağa binmeyi planladı. Bu tren yolculuğunu sağlayan Eurostar, pazar gününe kadar bütün biletlerini çoktan satmıştı. Pek çok mağdurun Paris üzerinden dünyaya açılma planları da böylece suya düştü. Akşam odama gelirken, resepsiyonun odamızı sadece bu gece için sattığı uyarısıyla karşılaştım. Eğer bugün (dün) bir uçak bulamazsam, sanırım bir odam da olmayacak.

Küllerin en zararsız olduğu yer merkez üssü İzlanda

Avrupa çapında alarm verilirken, krizin merkez üssü olan İzlanda’da uçuşlar aksamadan yapılıyor. Çünkü elverişli rüzgar, yanardağdan fışkıran külleri hemen ülke dışına taşıyor.
Kül bulutunun en yoğun bölümü, 8-11 km irtifada seyrediyor. Bu nedenle Dünya’dan çıplak gözle görülmesi imkansız. Uçaklar son 20 yıl içinde 80 kez volkanik bulutların içine girdi. 500’er yolcu taşıyan iki adet Boeing 747 uçağı bu nedenle az kalsın düşüyordu. 20 uçak da bu yüzden zarar gördü.

Hürriyet
 

Dünya Haberleri