İstanbul Müftüsü Yılmaz'ın yönetimdeki panele konuşmacı olarak İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murteza Bedir, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Köktaş katıldı.
Sünnetsiz bir Kur'an ve sünnetsiz bir din düşünülemez
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Yılmaz İslam'ın temel taşlarından birinin sünnet kavramı olduğunu ancak bu kavramın son zamanlarda özellikle tartışma konusu haline getirildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Sünnet konusu günümüzde çok önem arz eden konulardan bir tanesi. Uzunca bir zamandan beri ülkemizde sünneti tartışmaya açan ve sünnet konusunda kafaları bulandıracak sözler kullanan ve toplumda bu manada bazı yaraları kaşıyan, yaraların oluşmasına vesile olan gruplar ve düşünceler ortaya çıkmaya başladı. Böyle bir ortamda insanımızın, Peygamber Efendimizin (asm) sünnetine olan bağlılığı ve bu yoldaki yürüyüşünü bildiğimiz için arzu ettik ki, toplumda yanlış algılar varsa bunlar düzeltilsin. Sünnetsiz bir din olamayacağını, Peygambersiz bir din olamayacağını bir kere daha topluma duyuralım ve insanlarımız Hazreti Peygamber (asm) ile birlikte İslam'ı anlamanın ne demek olduğunu yaşamış olsunlar, hissetmiş olsunlar. Kur'an ve sünnet aslında beden ve ruh gibi bir bakıma İslam'ın ruhi tarafı, ilahi tarafı Kur'an ile görünen yüzü de sünnetle zahir olmaktadır. Kur'an ve sünnet birbirini bütünleyen iki önemli değerdir. Sünnetsiz bir Kur'an ve sünnetsiz bir din düşünülemez."
Sünnet kavramını sadece bu gruplar görmezden geliyor
Sünnet kavramını, sadece Kur'an ve meali kaynak alan grupların görmezden geldiğine değinen Prof. Dr. Yavuz Göktaş ise "Onlar maalesef görüşleriyle kendilerini ümmetten ayırıyorlar. Bu görüşte olan insanlar 'Sadece Kur'an bize yeter', 'Kur'an'ı da sadece meallerden anlarız', 'Bunların dışında hiçbir şeye ihtiyacımız yok' diyorlar. 'Kur'ancılık ve mealcilik' yerli bir düşünce değil. Bunlar virüs gibidir. Sünneti dışlayarak Kur'an'ı anlamamız mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
Sünnet, Kur'an'ın hayata aksetmesidir
İSAM Başkanı Küçük de sünnet kavramının Müslümanlar için kapsayıcı bir çatı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Peygamber dediğimiz insan, Allah'ın yeryüzündeki elçisidir. Peygamber hidayet rehberidir, en üstün ahlak üzerinedir, örnek alınacak yegane kişidir, uyarıcıdır, Allah'a davetçidir. Bunlar Kur'an'ın tabirlerinden bir kısmıdır. Bu kadar önemle nitelenen bir Peygamberin davranışları, sözleri, tasvipleri sünnettir. Bunların hepsi gerçek rivayetlerle bize ulaştığı takdirde hüküm kaynağıdır, bize yol göstericidir. Peygamberimizin (asm) hayatındaki yaşayış şekli Kur'an'ın hayata yansıyışıdır. Sünnet o kadar önemli ki ilahi kelam olan Kur'an'ın hayata aksetmesidir. Sünnet, hayatımızın bütün alanlarını kapsayan bir gerçektir, Kur'an'dan ayrı düşünülemez. Kur'an'ı anlamak, yorumlamak sünnetten ayrı olarak mümkün değildir."
Kur'an'ı sünnetten ayırarak okumak tahriftir
Prof. Dr. Murteza Bedir ise İslam'ın uygulanışının sünnet kavramı ile anlaşıldığını dile getirerek, "Peygamberimiz (asm) vefat ettiğinde Kuran'ı yazılı olarak bırakmıştı. Veda hutbesine, Kuran ve sünnetine sarıldığınız takdirde kurtuluşa ereceğimizi söyledi. Peygamberimizin hayatı ile Kuran'ın vahiy süreci birliktedir. Sünnet ve Kuran'ı birbirinden ayırmanız bu nedenle mümkün değildir. İslamın hükümleri Peygamberimizin hayatıyla ilmihal haline gelmiştir. Kuran'ı sünnetten ayırarak okumak tahriftir." dedi. aa