Kur’an’da dualara yer verilmesinin birçok hikmeti vardır. Bunlardan bir kaçını şöyle sırlamak mümkündür:
a) Hadislerde geçtiği üzere “Dua ibadetin özüdür.”
Daha önceki peygamberlerin dualarına yer verilerek insanlar kulluk yapmaya teşvik edilmiştir.
b) Duanın en güzel tarafı, dua eden kimse, kendisini işiten ve ihtiyacını giderebilen bir Allah’ın varlığını bilmesidir.
İnsanların imanlarını pekiştirmek adına, daha önceki peygamberlerin makbul dualarına yer verilmiş olabilir. Bu kıssalar, müminlerin imanlarını pekiştirir.
c) Dua Allah’ın varlığının bir delilidir. Çünkü en güçsüz ve sıkıntılı bir durumda olmalarına rağmen yaptıkları dualarının makbul olması sonucu o sıkıntılardan kurtulan peygamberlerin varlığı, bu duaları kabul eden Rahman ve Rahim olan Allah’ın varlığı ve birliğini göstermektedir.
d) “Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer verir ki.” (Furkan, 77) mealindeki ayette ifade edildiği üzere, dua bir kulluk nişanesidir.
İnsanın Allah’a olan ihtiyaçlarının çeşitliliği, duaların çeşitliliğini gerektirir.
Kur’an’da bu çeşitli dualar ders verilmektedir.
e) İbn Manzûr, dua etmenin başlıca üç şeklinin bulunduğunu belirterek bunları şöyle sıralamıştır:
- Allah’ın birliğini dile getirme ve O’nu övgüyle anma.
- Allah’tan af, merhamet gibi mânevî isteklerde bulunma.
- Allah’tan dünyevî nimetler isteme. (Lisânü’l-Arab, “dav” md.)
Kur’an’daki dualar, bu ve benzeri konularda bize örnek göstermek ve ona uymak için geçmektedir.
Özetle, Kur’an hayatın bütün alanlarında bizim rehberimizdir..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet