Hazırlayan Abdullah Yargı
RİSALE HABER
Sultan Abdülaziz Han, 15 sene tahtta kalmıştır ve bu süre içerisinde birçok yenilik yapmıştır. Divan-ı Ahkam-ı Adliye (Yargıtay), Şuray-ı Devlet (Danıştay-Yasama), Darü'l Fünun gibi müesseseler onun zamanında kurulmuştur. Osmanlı donanmasını dünyadaki en güçlü 2. donanma konumuna getirmiştir. Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından yazılan Mecelle de yine onun zamanında yayımlanmıştır.
Güçlü, yiğit ve pehlivan olan Abdülaziz Han'ın sonradan büyük tartışmalara sebep olacak vefatı, 4 Haziran 1976 günü vâkî olmuştur. Padişah, resmî kayıtlara göre hal' edilmesine dayanamayıp intihar etmiştir. Ancak II. Abdülhamid Han'ın amcasının katlini ortaya çıkarmak için kurdurduğu Yıldız Mahkemeleri'nde ve Cumhuriyet döneminde gün ışığına çıkan delillere göre öldürülmüştür.
30 Mayıs1876 Salı Hüseyin Avni, Mithat, Rüştü ve Süleyman Paşalar tarafından Padişaha darbe yapılmış, Sultan Abdülaziz Han ve efradı apar topar Topkapı Sarayı’na nakledilmiştir. Darbe yapıldıktan dört gün sonra ise darbeyi yapan paşalar tarafından ayarlanan pehlivanlar gizlice saraya sokulmuş, Sultan Abdülaziz Han'ı, intihar süsü vermek için bileklerini keserek şehid etmişlerdir.
(Ömer Faruk Yılmaz, Yedikıta Dergisi, 38.Sayı, Ekim 2011)
Sultan Abdülaziz devrine Kur'an'da işaret
Bediüzzaman Hazretleri, Kur'an'da Risale-i Nur'un cifirce ve mealce makbuliyetine remzeden ayetlerden bahsederken, İbrahim sûresinin 1. ayetinin sonunda el-Azîz el-Hamîd kelimelerinin Sultan Abdülaziz'in ve Sultan Abdülhamid'in devirlerini îmâ ettiğini belirtmiştir:
İkincisi: ila sıratı'l-azizi'l-hamîd cümlesi evvelki cümledeki Nuru târif ederek der: O nur Cenâb-ı Hakkın izzet ve mahmudiyetini gösteren yoldur. Bu cümlenin makam-ı ebcedîsi 548 veya 50 olarak, Resâili'n-Nur'un şeddeli (nun) , bir (nun) olmak üzere adedi olan 548'e tam tamına tevafuk eder. Eğer okunmayan iki elif sayılsa, mertebesine işaret eden iki farkla yine tam tamına tevafuk eder. Bu îmayı teyid eden, hem letafetlendiren bir münasebet var. Şöyle ki: Alem-i İslâm için en dehşetli asır, altıncı asır ile Hülâgû fitnesi ve on üçüncü asrın âhiri ve on dördüncü asır ile Harb-i Umumî fitneleri ve neticeleri olduğu münasebetiyle, bu cümle makam-ı ebcedî ile altıncı asra ve evvelki cümle gibi el-Azîz el-Hamîd kelimeleri ile bu asra, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid devirlerine îma eder.
(Şualar | Birinci Şuâ | 620)