Risale Haber-Haber Merkezi
Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen ve binlerce gencin bir araya geldiği programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Kosova Diyanet İşleri Başkanı Naim Ternava katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, programda yaptığı konuşmada gençlere yönelik önemli mesajlar verdi. Konuşmasının başında “Hz. Muhammed Mustafa (sas)’nın kutlu doğumunda beni gençlerle buluşturduğu için Allah’a hamd ediyorum. Genç yüreklerinde Peygamber sevgisi, Peygamber sevdası ile salonumuzu dolduran sevgili gençler, size binlerce selam olsun.” diye başladı.
Hz. Peygamberin gençlere, genç nesillere verdiği değeri anlatan Başkan Görmez, gençlerin acılar içinde kıvranan insanlığa ve İslam dünyasına umut olacağını vurguladı. Başkan Görmez konuşmasında şunları söyledi:
“Kur’an-ı Kerim ile insan hayatı arasında doğru bir ilişki kurabilmek için Peygamberimize muhtacız.”
Yüce Rabbimizin bize bahşettiği sonsuz nimetleri var. Bu nimetler içerisinde şüphesiz, en büyük nimetlerinden bir tanesi, bize hidayet rehberi olarak Kur’an-ı Kerim’i göndermesidir. Aklımıza kılavuzluk yapmak üzere Kur’an-ı Kerim’i lütfetmesi, yüce Rabbimizin bize en büyük ikramı, en büyük nimetidir. Çünkü biz var oluşumuzun asıl gayesini ondan öğrendik. Biz o kitaptan beden ülkesi kalbimizi, başka hiçbir varlığa teslim ettirmeyerek, başka hiçbir varlığa kul olmayarak, sadece Yaratıcımıza kul olmayı o kitaptan öğrendik. Biz o kitaptan hayatı, ebedi hayatımızı öğrendik. Rabbimiz dileseydi, bize o kitabı sayısız yollarla bildirebilirdi. Ancak Rabbimiz bir tek yol seçti. Sevgililer sevgilisini, en şereflimizi, en kıymetlimizi, en değerlimizi, yeryüzünde rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı (sas) göndererek, kitabı yaşanan bir hayata dönüştürdü. Bunun için biz, o kitabı anlamak için, o kitapla insan arasında, o kitapla hayat arasında doğru bir ilişki kurabilmek için biz Peygamberimize muhtacız.
“Hz. Peygamberin gençliğini hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim.”
Hz. Peygamberin gençliğini hatırlayalım. Dünyanın kötülüklerle kuşatılmış bir coğrafyasında, o toplumun hiçbir kötülüğüne bulaşmadan geçirdiği gençliğini hatırlayalım. 25 yaşında bir gençken, zulümlerle ve haksızlıklarla mücadele etmek için “Erdemliler Topluluğu” adı altında, bir teşekkülü nasıl kurduğunu, onun içinde nasıl mücadele etmeye başladığını, Ebu Leheplerle, Ebu Cehillerle, Ebu Süfyanlarla, Velid bin Mugirelerle nasıl mücadele ettiğini, dışarıdan Mekke’ye gelen her insanın hakkını ve hukukunu aramak için nasıl çabaladığını hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim.” Peygamberimizin gençlerle ilgili sözlerini hatırlayalım. ‘İdeal genç, neşe ve huzuru Rabbine ibadette bulan geçtir’ sözünü hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim.
“Cinsiyet ayrımı yapmanın ırk ayrımı yapmak gibi suç olduğunu bütün dünyaya ilan eden Peygamberimize salat ve selam gönderelim.”
Sevgili Peygamberimizin 25 yaşındayken, Hz. Hatice validemizle, şefkat, merhamet, hikmet, adalet, dostluk ve arkadaşlık üzerin kurduğu o güzel aileyi hatırlayalım. Kadın hakları için verdiği mücadeleyi hatırlayalım. Erkeklerle kadınlar arasında, kız çocukları ile erkek çocuklara arasında ayrımcılık yapmayı cahiliyenin en kötü alışkanlığı olarak ilan edişini hatırlayalım. Yeryüzünde bir eşyaya dönüştürülen, hakkı ve hukuku tanınmayan kadınların, erkekler gibi yaratılıştan Allah’ın eşit kulları olarak yaratıldığını, kadın ve erkek ayrımı yapmanın, cinsiyet ayrımı yapmanın, ırk ayrımı yapmak gibi suç olduğunu bütün dünyaya ilan ettiğini hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim.
“Hz. Peygamberin birlikte yaşama ahlakının temellerini Medine Vesikası ile attığını hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim.”
Hz. Peygamberin Medine’ye hicretinin ilk gününde, “Medine Vesikası”nı imzaladığını, birlikte yaşama ahlakı ve hukukunun temellerini dünyada ilk yazılı sözleşmeyle nasıl ortaya koyduğunu hatırlayalım ve O’na salat ve selam gönderelim. Ensarı ve muhaciri nasıl kardeş kıldığını, Evs ve Hazreç kabileleri arasında yıllardır devam eden kan davalarına nasıl son verdiğini, insan ilişkilerini gergef gergef nasıl ördüğünü, birlikte yaşama ahlakı içerisinde Medine’de nasıl bir medeniyet kurduğunu ve O’nu salat ve selam ile yad edelim.
“Hz. Peygamberin gençlere nasıl değer verdiğini hatırlayarak O’nu salat ve selam ile yad edelim”
Yöneticileri belirlerken genç kardeşlerini, genç arkadaşlarını seçtiğini hatırlayalım. 17 yaşındaki Muaz bin Cebel’i Yemen’e nasıl vali yaptığını, 21 yaşındaki Zeyd bin Sabit’i nasıl vahiy katibi olarak tayin ettiğini, Hattab bin Yesîr’i 22 yaşında Mekke’ye nasıl vali yaptığını, gençlerle yaptığı istişareleri, gençlere verdiği değeri hatırlayalım ve hep birlikte O’nu salat ve selam ile yad edelim.
“Gençler unutmayın! Siz acılar içinde kıvranan insanlığın umudusunuz”
Sevgili gençler unutmayın ki siz, acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasının ve bütün insanlığın umudusunuz. Sevinip mutlu olun ki siz, “Vaktini Rabbini ibadetle geçiren gençler, kıyamette Allah’ın arşı altında gölgelenecekler” buyuran sevgili Peygamberimizin müjdelerisiniz. Bunu hiçbir zaman unutmayacaksınız. İnsanlık bugün, büyük acılar çekiyor. Tabiat insanlığı taşıyamaz hale geldi. İslam coğrafyasının başkentlerinde kanlar akıyor. Onun için siz geleceğin umudusunuz. Büyüklerin başaramadıklarını, sizler başaracaksınız. Biz büyükler, bazen birlikte yaşama adına size güzel örnekler olamıyoruz.
Programdaki konuşmaların ardından sahneye Sami Yusuf ve ekibi çıkarak eserlerini seslendirdi.