Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde 'Bilgi ve Hikmet Işığında İyi İnsan Yetiştirme İdealimiz' başlıklı konferans verdi. Konferansa Ağrı Valisi Osman Varol, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Abdulhalik Karabulut, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Akif Pusmaz, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Bilgin, çok sayıda davetli ve akademisyen katıldı.
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in ana amacının iyi insan yetiştirmek olduğunu söyledi. Ali Erbaş, Tin Suresi'nde insanın en güzel bir şekilde yaratıldığının anlatıldığını hatırlatarak, "Peygamberlerle, peygamberlere verilen kitaplarla, ahlaki ilkelerle ve Allah Teala'nın insana verdiği akılla oluşturulan ilimle insanın bu özelliğini muhafaza etmesine destek olmamız, yardımcı olmamız lazım. Kainatın yaratıldığı andan itibaren Allah'ın rızasına uygun üretilen ilmin hedefinin de bu olduğunu düşünüyorum" dedi.
Allah'ın insanlara verdiği en büyük nimetin İslam olduğunu dile getiren Erbaş, "Peygamber Efendimiz İslam üzerinden Müslümanı tanımlıyor, Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Demek ki İslam, elinden ve dilinden emin olunan bir insan, yani iyi insan oluşturma sistemidir. İyi insana Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz 'muhsin' diyor. Ayeti kerimede, 'Allah muhsinleri sever' buyuruyor. Demek ki Kur'an'ın, peygamberlerin, kitapların amacı, iyi insanı yetiştirmek, onu özündeki en güzel olma, ahsen-i takvim özelliğini son nefesine kadar korunması için gayret etmektir, çalışmaktır. İnsana düşen bu değerini muhafaza etmek, onun için gayret etmektir" diye konuştu.
'İNSANIN AKLINA ZARAR VERİRSENİZ HARAM İŞLEMİŞ OLURSUNUZ'
Erbaş, Allah'ın insana bilme ve anlama kabiliyeti verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz buna akıl, idrak diyoruz ve korunması gerekiyor. Zarurat-ı hamse denilen beş korunması gereken husus vardır. Allah Teala'nın yarattığı herkesin temel hak ve özgürlükleridir bunlar. Dinin, aklın, malın, canın ve neslin korunması farzdır. Din İşleri Yüksek Kurulumuzun Fetvalar kitabında aynen şöyle yazıyor, zarurat-ı hamse denilen beş şeyin korunması farzdır. Bu beş şeye zarar veren her şey de haramdır. İnsanın dinine engel olmak isterseniz haram işlemiş olursunuz. Aklına zarar vermek isterseniz haram işlemiş olursunuz. Canına zarar verirseniz, Kur-an'da insan öldürenin ebediyen cehennemlik olduğu anlatılıyor. İnsan öldürmek en büyük günahlardandır. Malına zarar verirseniz, haksız yere malını alırsanız haram işlemiş olursunuz. Nesle, insanoğlunun nesline zarar verirseniz haram işlemiş olursunuz."
Hazreti Muhammed'in, 'Allah'ım senden faydalı ilim isterim' ve 'Allah'ım faydasız ilimden sana sığınırım' dualarını çokça yaptığını hatırlatan Erbaş, "Onun için bizim edindiğimiz bilgi aklımıza fayda vermeli. Aklımızı, neslimizi, dinimizi, canımızı, malımızı korumalı" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUKLARIMIZIN BİLGİSİ DE OLSUN, AHLAKI DA OLSUN'
Erbaş, bilgi ve hikmet ışığında iyi insan yetiştirmekte ahlakın öneminin altını çizerek şöyle konuştu:
"Çocuklarımızı, gençlerimizi ve öğrencilerimizi yetiştirirken güzel ahlaklı olmalarına da dikkat edeceğiz. Eğer ahlak yoksa bilgisi ne kadar çok olursa olsun, o bilgisinden ne kendisine ne de topluma fayda gelir. Bilgisi de olsun, ahlakı da olsun. Bizim medeniyetimiz ahlak medeniyetidir. Diyanet İşleri Başkanlığı, üniversiteler ve tüm eğitim kurumları olarak ahlaklı insan yetiştirme noktasındaki çabalarımızı artırmalıyız. 'Ağaç yaşken eğilir' diye bir atasözümüz vardır. Onun için küçük yaşlarda çocuklarımıza ahlak ilkelerini öğretmeliyiz. Onlara rol model olmalıyız. Okul öncesi eğitime çok önem vermeliyiz. Ülkemizde çok geç başladığını düşünüyorum. Okul öncesi eğitimde de ahlak ilkelerini çocuklarımıza yetişme çağlarında öğretmemiz gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 4- 6 yaş grubu Kur'an kursları diye bir proje başlattık. Kur'an kursu öğreticisi bayan hocalarımız onlara adeta annelik yaparcasına çocuklarımıza ahlak ve değerler eğitimi vermeye çalıştılar. Rabbimizi, Peygamberimizi, Kur'an'ı tanıtmak, bu aynı zamanda bir karakter eğitimidir."
DHA