Ortadoğu'daki "Arap baharı" nın benzeri şimdi Amerika'da başladı. Küresel finansın merkezi olan Amerika'da adaletsiz kapitalist sistemin yol açtığı gelir dağılımı eşitsizliğine olan isyan, hem Amerika'da hem de Avrupa ülkelerinde kartopu gibi büyüyor.
Ortadoğu'daki siyasal özgürlük hareketiydi, Amerika'daki ise ekonomik.
Küresel finans krizi nasıl Amerika'dan başlayıp dünyaya yayıldıysa bu ekonomik özgürlük hareketi de aynı hızla dünyaya yayılacak.
*
3. Uluslararası İstanbul İktisatçılar Zirvesi'nde konuşan Nevada Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Berch Berberoğlu'nun tespiti söylediklerimizi doğruluyor:
"Eşitsizlik ve işsizlik; küresel krizden çıkışı zorlaştırıyor. Özellikle kapitalizmin kalesi ABD'nin bugünkü hali Titanic gemisinin durumuna benziyor. Yukarıdakiler eğlenirken, aşağıdakiler boğuluyor. Refahtan bugün ABD halkının yüzde 40'ı yararlanabiliyor. Onlar da imtiyazlı ve zengin bir sınıf olarak karşımıza çıkıyor. Yürüyenler refahtan pay alamayan çoğunluklardır."
*
"Wall Street'i İşgal" hareketi New York'ta dördüncü haftasını doldurdu.
Hareket hızla ABD'nin farklı şehirlerine yayılırken, Londra'da 15 Ekim tarihinde yani yarın "Londra Borsası'nı İşgal" adında bir eylem yapılacak.
15 Ekim tarihi, Yunanistan, İspanya ve Fransa'daki muhalif hareketlerce "Dünya çapında Küresel Eylem Günü" ilan edilmişti.
Protesto, "şirketlerin aç gözlülüğüne karşı nüfusun yüzde 99'unu oluşturan bizler yeter diyeceğiz ve Londra borsasını işgal edeceğiz" ifadesiyle tanımlanıyor.
İrlanda da Merkez Bankası binası önünde hafta sonundan bu yana kamp kuran göstericiler eylemlerini sürdürüyorlar.
Polonya'nın eski Cumhurbaşkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi efsane işçi lideri Walesa, Wall Street'te devam eden protestolara destek vermiş; "kapitalist sistemin değiştirilmesi" gerektiğinin farkına vardığına dikkat çekerek, dünyada daha fazla adalete ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
*
Küresel ekonomik finansal krizin de başlangıç noktası olan ABD'nin finans merkezine yönelik protestolar daha çok finans milyarderlerine ve bankalara yoğunlaşmış durumda.
Protestocular haksız da sayılmazlar.
Bugün dünyadaki ekonomik dengesizliklerin baş sorumlusu banka ve finans kuruluşları değil mi?
Devletleri ve vatandaşları borca alıştıran sonra da onları faiz kıskacına alan kimler?
Bu küresel krizin ana sebebi ne?
Aşırı borçlanma.
*
Profesörü Berch Berberoğlu'nun küresel krizin altında yatan sebebi de çok net ifade ediyor: "Büyük ABD şirketleri yenilikçilikten ziyade, tekelleşmeye odaklıdır. Çünkü tekel olursa gücü elinde tutacaktır. Bu yönüyle küresel sermaye için önümüzdeki 10 yıl zorluklarla doludur. Bu bakımdan inovasyon ve yenilikçilik güzel ama, insanların ihtiyacı olan eşit ve adil paylaşımdır".
*
Sosyoloji profesörü Berberoğlu'nun bugün söylediği bu sözleri 100 yıl önce Bediüzzaman nasıl söylemiş: "Devletler, milletler muharebesi, tabakât-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor. Zira, beşer esîr olmak istemediği gibi, ecîr olmak da istemez. Ecîr devri başlamıştır geçiyor."
Yani bugüne kadar devletler ve milletler arasındaki savaşlar sona erecek, yerine sınıflar arası mücadele başlayacak.
Ücretli çalışma döneminden herkesin hem patron hem çalışan olduğu döneme geçilecek.
Gelir dağılımındaki adaletsizliği, Avrupa'dan alınan medeniyetin getirdiği kötü neticelerinden biri olarak gören Said Nursi, insanlığın son devrinin Malikiyet ve serbestiyet devri olduğunu, bu dönemin gelir dağılımındaki adaletin öne çıktığı bir dönem olacağını söylüyor.
Tam isabet!
Yeni Şafak