Ak camiinde namaz kılmak yeni nasip oldu; zamanı gelmeyen bir şey gerçekleşmiyor, nasip saat tıklamayınca takdir edilen yerine gelmiyor.
Bundan önce Eskişehir'e gelişimde Ak Camiinin ne tarafta olduğu konuşulmuş, Ak ismi ile Bursa'ya dönmüştüm. Bu gelişimizde doğru Ak Camiine gittik, akşam ezanı ile camiye girdik. Namaz sonrası imam, Bediüzzaman'ın hem hapishanede hem de Ak camide cuma namazında görülmesi hadisesini anlattı.
Etkin insanların mekânı ve zamanı etkilemesi, şehrin siluetinde bir çizgi çizmesi böyle bir şey olmalı. Mektep, hapishane, cami ve Said Nursi'nin Eskişehir'de mührü; "30. Lem'a"
Her 30. Lem'a okumak biraz Eskişehir'i hatırlamak, "ismi azamı" anlamak bütün şehirleri yenilemek, zamanı zamanın üstüne çıkarmak, mekânı mübarekleştirmektir.
Bu bağlamda Bursa da yeni şehirdir, Bosna da, Bağdat da, Barla da. Eskişehir neden eski şehir olsun? Konya ve Kosturma, Berlin ve Bitlis unutulur şehir midir? Ya Tiflis?
Ya Kuddüs'le zihni temizleyip, kalbi parlatıp, aklı işletir olduktan sonra her yer Ak Cami, Kudüs yakın muştudur. Kadim şehirlerin dirilişi biraz Barla kavşağından geçer; Eskişehir'e uğrar, Kastamonu'ya selam verir, Denizli'de coşkunlaşır, Afyon'da zirve yapar bu yolculuk; Medresetüzzehra ilk talebelerini mezun verir; geride Hafız Ali, Hasan Feyzi gibi şehit bedeller bahasına.
Denizli şehir mezarlığı Eskişehir hapishanesinde liseli gençlere ağlayan Bediüzzaman'a nazırdır; rüya tamamlanmış, Ömer'ler, Hamza'lar, Said'ler şehirleri gezmektedir. Uğranılacak çok şehir, dokunulacak çok kalp, işlenecek çok akıl olduğu şuuru ile.
Şükür ki vardır böylesi bir nesil, iyi ki vardır mezunu olmayan Zehra Üniversitesi talebeleri. Hayat ve şehitlik; iki ayrı şahitlik.
Cehdi gayret ve azim; Miryakefalon Savaşı bitmemiş, şeytan pes etmemiş, nefis suskunlaşmamış, hannas ordusu teslim-i silah etmemiştir, ne emeklisi, ne mezuniyeti?
Bir yeryüzü Medresesi Zehra medresesi; kırmızı kitapları açan online eğitime başlıyor, şehirler dürülüyor, hapishane mektep, kainat mütalaa alanı oluyor; akıl ayrı, kalp ayrı, nefis ayrı, ruh ayrı hisse alıyor özgün ve özgür üniversitede.
Bu medresenin kürsüleri var; Barla, Eskişehir, Kastamonu, Denizli, Afyon. Müellif her makamda ayrı ders veriyor asrın insanına.
İnsan insanlar duyuyor dersi, hüsran insanlar kulak tıkayıp gafletin derin uykusunda uyuyor.
Risale Akademinin sunduğu panel sonrası Bursa'ya dönerken zihnimde “Emirdağ” kaldı; bundan sonraki durak orası olmasın, kaderin yazgısını kim bilebilir?