İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mülkiyeti Koruma ve Güvenlik Bölümü ve Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı Başkanı Erhan Bakırcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çığ mekanizması tanımlanmamış bir bölgede kurtarma faaliyetinde bulunacak kişilerin, sonrasında gelişebilecek hareketleri öngöremediklerini, bu nedenle ikincil tedbirleri de alamadıklarını söyledi.
Kurtarma ekiplerinin daha önce hizmet içi eğitim ya da tatbikatta bir arada çalışmamalarının kurtarma sürecini olumsuz etkilediğini belirten Bakırcı, çığ tehlikesi olan arazinin dinamik olarak yeniden değerlendirilmesinin önemine işaret etti.
Bölgede gizli dik yamaçlar ve vadiler olabileceğini belirten Bakırcı, şöyle konuştu:
"Arazi faktörünün ya diklik açısından ya da kar birikimi açısından dikkate alınmaması büyük riskler barındırır. Kaza yerindeki kurtarma operasyonu sırasında daha önce gerçekleşen çığ ile aynı salgı bölgesine sahip çığ, yani 'paralel çığ' veya 'ikincil çığ' tehlikesinin değerlendirilmemesi büyük risk yaratır. En kötü senaryo, daha fazla çığdır. Çığ kurtarma ekibi, bu afetin özelliklerine göre planlanmamışsa çığ gözetlemecisi, rota takipçisi, elektronik sistemlere yer verilmemişse bu operasyonun başarısız olması sonucunu doğurur. Bu tip operasyonlarda ekip içindeki iletişim ve farkındalık önemlidir. Paralel çığ veya ikincil çığ tehlikesini gözlemleyip ekibi haberdar edecek gözetlemeci görünür tehlikeye tek çözümdür. Bu gibi durumlarda uygulanacak kaçış planlarının da önceden çalışılmış olması gerekir."
Bakırcı, arama kurtarma faaliyeti esnasında henüz aşağıya inmemiş kar kütlelerinin bir şekilde harekete geçmesinin mümkün olduğunu, ayrıca bazı hassas arazi yapılarında en ufak bir sesin bile büyük kütleleri harekete geçirebileceğini vurguladı.
"Son derece riskli bir operasyon"
Van'daki kurtarma ekiplerinin cansiparane çalıştıklarından kuşku olmadığını ifade eden Bakırcı, "Çok iyi niyetler ve insanüstü gayretle yapılan çalışmada böylesi bir afet tablosuyla karşılaşmak son derece üzücü." dedi.
Van'da alanın emniyete alınmaması, profesyonel ekip dışında çığ altında kalan kişilerin yakınlarının çalışmalara katılması, farklı kuruluşlardan ekiplerin aynı operasyonda bir araya gelmesi gibi aksaklıklar gözlediğini anlatan Bakırcı, şöyle konuştu:
"Çığ altında kalanların kurtarılması operasyonu son derece riskli bir operasyondur. Mutlaka bilimsel yöntemler ve farkındalıkla yapılmalıdır. Arazi durumu, rüzgarın durumu, yağışın devam edip etmemesi gibi etkenler ikincil çığ hareketi ve sonrasındaki riskler bağlamında önemli operasyonel riskleri barındırır. Çığ riski yaratan parçaların aşağı indirilmesi kurtarma faaliyetlerini son derece güçleştirebilir. Bu, ekip liderinin tecrübesine, araziyi bilmesine, ekibin ikincil tehlikeleri erken haber alma yeteneğine ve kaçış planlarının uygulanabilir olmasına göre değişir."
İlk 18 dakika
Erhan Bakırcı, yapılan istatistiklerde çığ altında kalanların yüzde 80'inde oksijen eksikliği, yüzde 10-15'inde mekanik yaralanmalar, yüzde 5'inde hipotermi gelişmesi nedeniyle ölümlerin meydana geldiğini kaydetti.
Müdahalede ilk 18 dakikanın hayatta kalma için son derece önemli olduğunu belirten Bakırcı, şöyle konuştu:
"İsviçre Alpleri'nde çığ altında kalanlar üzerinde yapılan bir çalışmada hayatta kalma şansı en yüksek müdahale zamanının ilk 18 dakika olduğu, boğulma aşaması olarak tanımlanan 18-35 dakika arasında hayatta kalma şansının yüzde 34'e düştüğü, bekleme aşaması olarak tanımlanan 35-90 dakika arasında hava cebi olan çığ kurbanları için hayatta kalma şansının yüzde 25-30 mertebesinde ve nispeten sabit olduğu, bu noktada mağdurların 2 saate kadar hayatta kalabileceği görülmüştür. Bu istatistikler çerçevesinde çığ altında kalanların sakin olmaları, kendilerine hava alacak odacıklar yaratmaları, çığ akısının içinde kalmaları durumunda varsa ağaç gibi sağlam nesnelere tutunmaları, çığ akısına dik noktaya doğru koşmaları, yüzme hareketi yaparak yüzeyde kalmaya çalışmaları, akış sırasında oturma pozisyonu almaları, kurtarma operasyonlarında farkedilmeyi sağlayacak ses ve ışığı kullanmaları önemli."
AA