Kürtçe anadilinde eğitimin nasıl uygulanabileceğine ilişkin ikinci aşama ise Kürtçe anadilinde eğitime bir pilot uygulama ile başlanmasıdır. Birinci aşamada yalnızca dil öğretimi verilirken, bu ikinci aşamada belirli derslerin, sözgelimi sosyal derslerin, Kürtçe olarak işlenmesi söz konusudur.
Derslerin Kürtçe verilmesi durumunda karşımıza yine o dersin Kürtçe müfredatı ve ders kitapları, dersi sunacak Kürtçe konuşan branş öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkacaktır.
Bu sorunu çözmek için iki yol vardır:
Birinci yol merkezi sistemde yer alan Talim ve Terbiye Kurulunun, tüm derslerin müfredat ve ders kitaplarının Kürtçe versiyonlarını hazırlaması için çalışma başlatmasıdır. Burada temel sorun devletin ideolojisi olacaktır. Kürt sorununun (tabi Türk sorunu da öyle) çıkmasının temel nedeni olan kemalist, ırka dayalı ulus devlet ideolojisi tıpkı Türkçe müfredat ve ders kitaplarındaki gibi Kürtçe müfredat ve ders kitaplarına da yansırsa kemalizmin Kürtçe versiyonu ortaya çıkar ki, trajikomik bir sonuçla karşılaşırız. MEB normalde de zaten tüm programlardan ve ders kitaplarından kemalizmi ayıklamalıdır. 12 Eylül’den itibaren tüm derslere sinen bu menhus ruh artık tarihe gönderilmelidir.
İkinci yol ise Kürtçe ders programlarının ve ders kitaplarının hazırlanması için özel sektöre çağrıda bulunulmasıdır. Bu yolun daha özgür ve daha gerçekçi ve daha az maliyetli olduğunu düşünüyorum. Bunun için MEB zaten ders kitaplarını dışarıya yazdırıyor. Geriye ders programları kalıyor. Bu da mümkün…
Bu arada üniversiteler Kürtçe eğitim bölümleri açmaya devam ediyorlar. Hakkari üniversitesi de bu kervana katıldı. İstanbul’dan, Mersin’den, İzmir’den de üniversiteler sıraya girmeli.
Ders programı ve ders kitapları hazırlanmış sosyal bilimler veya fen bilimlerine ait dersler Kürtçe yoğun konuşulan illerde pilot uygulamaya geçirilebilir. Bunun için Diyarbakır, Van, Muş, Bingöl gibi 4-5 il seçilebilir. Bu illerden bazı okullar pilot uygulama için seçilebilir.
Önce ihtiyaçlar giderilmelidir: Ders programı, ders kitapları, ders araç ve gereçleri ve ders öğretmenleri eş zamanlı seçilmelidir.
Bu aşamanın uygulanması bir zihniyet devrimi olacaktır. Bunun için en öncelikli konu anayasadır. Anayasadaki etnik tanım ve ayrım, eğitim ve eğitim dili gibi kritik konuların öncelikli olarak düzeltilmesi, tam demokrasi adına en önemli konudur.
Devletin silah zoruyla dayattığı ideolojik yapı sadece Kürtlerin değil, Türklerin de başına beladır. İdeolojik yapı Türkçe ders programları ve Türkçe kitaplardan da ayıklanmalı ki Kemalist değil demokrat olan kuşaklar yetişsin. Eğitim sistemi daha özele kaymalı, daha özgür olmalıdır.
Tabular bir bir yıkılırken, özgürlük çağına merhaba demenin zamanı gelmiştir.