Osmanlı ceddimizin hiç gocunmadan Lazistan (özgüven işte böyle olur) dediği bölgede yer alan bir ilkokula başladığım gün, hiç ummadığım bir yasakla karşılaştım: Lazca yasağı
Öğretmenleri de Laz olan bizim Kalecik İlkokulunda Lazca konuşma yasağı vardı ve bu anlamsız yasak en sert biçimde uygulanıyordu
Anadilleri Lazca olan öğretmenler, anadilleri Lazca olan öğrencilerinin Lazca konuşmalaları için tedbir almışlar, Lazca Kolu Başkanı adıyla kırmızı kolluklu bir öğrenci görevlendirmişlerdi
Hatta bununla da yetinmeyip bir nevi istihbarat örgütü kurmuşlardı.
Zayıf karakterli ispiyonlar (biz onlara müzevir derdik), Lazca konuşan öğrencileri Lazca Kolu Başkanına ispiyonluyor, o da Başöğretmene (bizim zamanımızda ilkokullarda müdür yerine Başöğretmen vardı) bildiriyordu.
Bu hiyerarşinin en aşağılık kolunu kuşkusuz müzevirler teşkil ediyordu. Dayağı da zaten onlar yiyordu
Çünkü bizi ispiyonlayan müzeviri tespit ettiğimiz an, başına üşüşüyor, temiz bir dayaktan geçiriyorduk.
Arkasından bir de sıkı tembih: Dayak yediğini Başöğretmene söylersen bu dayağın on misline hazır ol.
Daha kim cesaret edebilir ki?
Bir gün okul bahçesinde koştururken rastladığım bir ablanın hatırını Lazca sordum:
Muçere (nasılsın)?
Sözüm bitmeden, Başöğretmen Hikmet Beyin şaplağı ensemde patladı
Hem ensem yanmış, hem de gururum kırılmıştı. Fena halde de öfkelenmiştim. Ama bir şey diyemedim. Çaresiz sineye çektim.
İşin garibi Hikmet Beyin de anadili Lazca idi. O da evinde anne-babasıyla Lazca konuşuyor, köyün büyüklerine Lazca hal-hatır soruyordu.
Bunu bildiğim için enseme inen şaplak her zamankinden daha acıtıcı ve incitici geldi.
Ve bu dayak olayı yıllar boyu aklımdan çıkmadı.
Ne zaman Lazca konuşmaya başlasam, ensemde bir şaplağın acısını hisseder gibi oldum.
Yıllar sonra bir nüfus sayımında dil bilip bilmediğimi soran sayım memuruna, belki de bu eski olay yüzünden, üstüne basa basa Lazca bildiğimi söyledim.
O dilden sayılmıyor karşılığını alınca da çok kızdım.
Hikmet Beyin yıllar önce enseme attığı şaplağın acısını ondan çıkardım:
Ne demek? diye kükredim, Ermenice, Rumca dilden sayılıyor da Lazca neden dilden sayılmıyor?
Sayım memurunun bu konuda suçu ve sorumluluğu olmadığını elbette biliyordum, ama birilerine patlama ihtiyacını bastıramamış, yöneticilere ulaşamadığım için de ona patlamıştım.
Düşünün: Farklı bir diliniz var, ama konuşamıyorsunuz
Devlet kurumları, o dil yokmuş gibi davranıyor
Her an incinmekten bıktığınız için de, çocuklarınıza anadilinizden önce Türkçe öğretiyorsunuz.
Bunu yaparken, dilinizi ellerinizle öldürdüğünüzü, bir bakıma kendinize ihanet ettiğinizi görerek içiniz yanıyor.
Ama yer demir, gök bakır! İsyan edecek, devlete meydan okuyacak haliniz yok.
Sağ olsun devletim Laza, Kürde, Çerkese, Abazaya, bilmem kim bilir daha kimlere yıllar yılı aynı muameleyi reva gördü.
Kendini farklı hissetmeyenlere bile farkında olmadan farklı olduğunu telkin etti.
Kırdı geçirdi
Dilimiz hor görüldükçe, kendimiz hor görülür gibi olduk: Kırılıp döküldük.
İşte bu yüzden Kürtleri benden iyi kimse anlayamaz.
Yıllar sonra devletimin Kürtçe televizyon kanalı kurduğunu, Kürtçe televizyonun TRT bünyesinde yer aldığını görünce, ilkokulda tek kelime Lazca konuştuğum için, Laz öğretmenden yıllar önce enseme yediğim şaplağın acısını hatırlamaya çalıştım
Tuhaf şey, ama ensem acımıyordu.
Ensemde hiçbir acı hissetmeden, Lazca konuşma özgürlüğüm vardı artık
Kart-kurt=Kürt dönemi bitti çok şükür
Bitti Dağ Türkü sayıklamaları.
Türkülerden Kürdün kızını kazıyıp Türkmen kızı yapma zavallılığı bitti.
Peki, ama neden bunca zaman o kadar insanı üzdük, kırıp döktük?
Tabii başka sorular da var: Yıllar sonra vatandaşlık hakkını iade edecektik madem, neden Nazım Hikmeti vatan haini ilân edip ülkesinden kovduk?
Ruhaniyetinden özür dileyip, inşa ettiğimiz görkemli türbeye devlet töreniyle gömecektik madem, rahmetli Başbakan Adnan Menderesi niçin astık?
Sultan Vahideddinin kabri neden hâlâ yaban ellerde?
Bediüzzamanın kabri nerede? Onu kaybeden devlet, bulmak zorunda değil mi?
Son soru: Her yanlışı düzeltmede bu kadar gecikecek miyiz?
Vakit
Kürtçe serbest oldu haberin var mı ey çocukluğum?
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.